Kurtuluş harbinde din ve milliyet fikirlerinin birbirinden ayrılmadığını, “merkezleri bir ve içiçe konmuş iki daire gibi” birbirine yapıştığını söyleyenlerimiz ve yazanlarımız oldu.
Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisinin açılışında, açılış töreninde bando ile çalınacak bir marş bulunamaz.
San'atkâr elinde kalem, dokunduğu yerden nur çıkaran bir peygamber asasıdır. Fakat, dokunduğu yer, ya bir kuru taş olmalı, ya bir kara toprak.
“İstiklal Marşı” sözünü bile ilk defa duyuyordum. Tekkedeki ilahilerden, okuldaki marşa gelmiştim.
Ataç ise yine bir başka yazısında, Âkif’in millî şair, İstiklâl Marşı’nın millî marş olduğunu savunanlara “içinde minarenin, hilâlin, müezzinin zikredildiği bir marş nasıl millî olabilir?”
İstanbul radyosu nihayet yola geldi. Evvelki akşamdan itibaren, İstiklâl marşını çalmağa başladı.