İstiklâl marşımıza dair

Bir gazetede bir muharrire, İstiklâl marşımızı tenkit etmiş, bu eserin İstiklâl marşı olmasını istememiş. İstiklâl marşı için başka bir manzum eserin yazılmasına dair fikirlerini ileri sürmüş.

Miş, mız diyoruz, çünkü bu muharrirenin yazısını okumadık. Ancak bir âşinadan işitmiş bulunuyoruz.

Muharrirenin, Mehmet Akifin yazdığı İstiklâl marşını beğenmemesindeki âmili, yazısını görmediğimiz için, ne gibi sebeplere istinat ettirdiğini tabiî kestiremiyoruz. Yalnız şu; bizim kafamızda bir istifham işareti olarak beliriyor ki, Mehmet Akifin İstiklâl marşı bu kadar fena, hiç işe yaramaz, hiçbir kalbe hitap etmez bir yazı mıdır ki böyle basit bir muharrire tarafından tenkit ve târize uğruyor. Hoş, söylediklerimiz de abes ya; çünkü eğer Mehmet Akifin eseri, yüzüne bakılmayacak bir eser olsaydı,    B. M. Meclisimiz bunu İstiklâl marşı diye zaten kabul etmezdi.

Bizce mesele, sadece şundan ibarettir: Bu muharrirenin Mehmet Akife ve eserlerine karşı şahsî bir infiali olsa gerek. Yoksa İstiklâl marşımızın beğenilmemesini başka hiçbir düşünceyle kabili telif addedemiyoruz.

Herkes: genç, ihtiyar, hepimiz İstiklâl marşımızın o şahâne edâ ve hatifâne nidasile, bizim millî mücadeledeki ruhumuzu pek mükemmel bir surette tebarüz ettirdiğine kaniiz. Kanaatimiz o kadar sağlamdır ki, gençliğimiz arasında, sırf bu İstiklâl marşı eserinden dolayı, Mehmet Akife âşık olanlar bile vardır.

Hayır! İstiklâl marşımız değişemez, çünkü o, o kadar güzeldir.

Fuzûlidir, bayan muharrire, fuzulidir, iddialarınız fuzulidir.

Mehmet Akife olan şahsî infialinizi içinizde saklı tutsanız, ona içinizden bağırıp çağırsanız, herhalde çok daha iyi hareket etmiş olursunuz.

Eğer yazılarınızla, İstiklâl marşımızın değiştirilmesine yardımım dokunur diye bir hayale kapıldıysanız, belki sizce cazip olan bu hayaliniz tahakkuk etmez bayan.

 

Ömer Selim, Tasviri Efkâr, 12.06.1940, s. 4

Kalkık ve çatık kaşlar

Celâl Bayar, İzmir'deki nutkunda, iktidardakilerin vaktiyle halkın karşısına hep asık suratla ve çatık kaşla çıktıklarını...

Millî Marş Müsabakası - Hakimiyet-i Milliye, 26 Rebî'ül Ahir 1344, 13 Teşrin-i Sani 1925

Memnuniyetle öğrendiğimize göre Maarif Vekâletimiz meşkûr faaliyet eseri olarak millî marş güftesinin tanzimi için bir müsabaka açmağı kararlaştırmıştır.

İSTİKLÂL MARŞI BUHRANI

Arkadaşımız Abidin Daver’in “Cumhuriyet”te bir fıkrasını okudum:

İstanbul’da İstiklâl marşının notasını bulmak imkânsızmış. Arkadaşımız, devlet matbaasının bu işi yapmasını tavsiye ettikten sonra:

-Dünyada, herşey aklıma gelirdi amma, İstiklâl marşı notası buhranı olacağı hiç aklıma gelmezdi.

Diyor. Yerden göğe kadar haklı olan...

Mersinde Bir Muhakeme

Cümhuriyet marşı söylenirken kalkmadığından
Çomu zade ile Fırka reisi arasında çıkan münakaşanın sonu

MİLLÎ MARŞ

Geçen gün Bulgar misafirlerimizle beraber, Beylerbeyi sarayını ziyaret ettiğime çok memnun oldum.

"Milli Marşımıza dil uzatamazsınız!"

Milli Marşımızda Âkif :
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,

İstiklâl Marşı, İstiklâl Harbinin manevî cephesinde yapılmış büyük ve muzaffer bir taarruzdu.

İstiklâl marşı şairi Mehmed Akif öldü. Onun ölüm haberini duyar duymaz, İstiklâl marşının İstiklâl Harbinde,