...
«İstiklâl Marşı», Ankara'nın, o toplanma, millete ve onun istiklâl aşkına inanmış bir avuç insanın bir araya gelme devirlerinin bütün îman ve inancı dalga dalga bütün vatan sathına yayan bir şiirdir.
Girişilen mukaddes mücadelenin, devrinin tabiri ile Milli Mücahedenin büyüklüğünü, yüce heyecanını di le getirecek, onu gelecek asırlara taşıyacak ve her Türk nesline duyuracak bir milli marşın yazılması için Ankara hükümetince bir müsabaka açıldı. Müsabakaya 724 şiir katıldı. Âkif, şiirini bitirmiş olduğu halde, birinci gelene mükâfat verileceği haberi üzerine yarışmaya katılmadı. Devrin maarif vekili Hamdullah Suphi, Akif'in yazdığı şiirden haberdardır. Vekil, müsabaka şartları ile kayıtlı olmayacağını bildirerek, Akif'ten şiirini yarışmaya sokmasını yazılı olarak rica etti. Bu şartla İstiklâl Marşı, milli marş yarışmasına girdi. Eser 17 Subat 1921'de Sebilürreşad'da yayımlandı. Meclisin 1 Mart 1921 tarihli, Mustafa Kemal Paşa başkanlığın daki toplantısında, Hamdullah Suphi tarafından okundu.
Şiir, meclis tarafından büyük bir alkış tufanı ile karşılandı. Nihayet 12 Mart 1921 Cumartesi günü Millî Marş olarak ilan olundu. Aynı gün, eser, yine Hamdullah Suphi tarafından dört defa üst üste okundu ve her mısraı meclis üyeleri tarafından ayakta alkışlandı.
«İstiklâl Marşı» sadece yazıldığı devre ümit ve iman aşılayan bir eser değildir. O, aynı zamanda, taşıdığı ve dile getirdiği yüce değerler vasıtasıyla da bütün Türk nesillerinin milli ruhunu besleyip geliştirebilecek en ulvi bir rehberdir.
Akif eserine «İstiklâl Marşı» ismini tesadüfen koymamıştır. O, İstiklâl ve vatan sevdası ile her şeyini fedaya hazır bir milletin milli marşında da istiklâl kelimesinin, hem lâfzen, hem de mânâ olarak bulunmasını şuurlu olarak istemiştir. Eserde, bir milleti ayakta tutacak bütün değerler dokuz kıt'a boyunca, tek tek işlenmiş ve en son kıt'ada da bir hükme varılmıştır. Bütün kit'alar, bu son kit'ada varılan sonuca ulaşmak için aşılması gereken birer merhale teşkil ederler.
...
Necat Birinci, Mehmet Akif'i Anlatıyor, Aydınlar Ocağı Yayını, İstanbul-1986, s. 80-81
Âkif, öbür duvar dibindeki yatağında yarı doğrulmuş, gecelerden beri yaptığı gibi, taş duvara bir mısra daha kazıyordu.
Mehmet Akif Ersoy'da Türk Kimliği
Vatanperverliği, Türkçülüğü ve Türk Kimliği
Bugün, resmen milli marş olarak teganni edilen İstiklâl marşının güftesinde milletimizin bugünkü umdelerine çok aykırı düşen yerler vardır.
İçinde milletimizin binlerce savaş destanını yazan tarihin üzerine elimizi basarak barışa andiçiyoruz.
Kurtuluş harbinde din ve milliyet fikirlerinin birbirinden ayrılmadığını, “merkezleri bir ve içiçe konmuş iki daire gibi” birbirine yapıştığını söyleyenlerimiz ve yazanlarımız oldu.
Zirâ, İstiklâl Marşı'mıza karşı gösterilen saygısızlık - hemen her zaman ve her yerde rastladığımız ve maalesef garip, mânâsız bir alışkanlığın tesiriyle tabii bir olay gibi karşıladığımız - çok hazin ve yüz kızartıcı bir gerçektir
Malûm olan İstiklâl Marşı, bir İstiklâl Marşı değildir. Basit bir hamâsiyât türküsüdür. Üç metre boyunda mısralarla tagannî edilecek bir İstiklâl Marşı arzın beş kıtasında aransa bulunmaz
Âkif, öbür duvar dibindeki yatağında yarı doğrulmuş, gecelerden beri yaptığı gibi, taş duvara bir mısra daha kazıyordu.
Mehmet Akif Ersoy'da Türk Kimliği
Vatanperverliği, Türkçülüğü ve Türk Kimliği
Bugün, resmen milli marş olarak teganni edilen İstiklâl marşının güftesinde milletimizin bugünkü umdelerine çok aykırı düşen yerler vardır.
İçinde milletimizin binlerce savaş destanını yazan tarihin üzerine elimizi basarak barışa andiçiyoruz.
Kurtuluş harbinde din ve milliyet fikirlerinin birbirinden ayrılmadığını, “merkezleri bir ve içiçe konmuş iki daire gibi” birbirine yapıştığını söyleyenlerimiz ve yazanlarımız oldu.
Zirâ, İstiklâl Marşı'mıza karşı gösterilen saygısızlık - hemen her zaman ve her yerde rastladığımız ve maalesef garip, mânâsız bir alışkanlığın tesiriyle tabii bir olay gibi karşıladığımız - çok hazin ve yüz kızartıcı bir gerçektir
Malûm olan İstiklâl Marşı, bir İstiklâl Marşı değildir. Basit bir hamâsiyât türküsüdür. Üç metre boyunda mısralarla tagannî edilecek bir İstiklâl Marşı arzın beş kıtasında aransa bulunmaz
Âkif, öbür duvar dibindeki yatağında yarı doğrulmuş, gecelerden beri yaptığı gibi, taş duvara bir mısra daha kazıyordu.
Mehmet Akif Ersoy'da Türk Kimliği
Vatanperverliği, Türkçülüğü ve Türk Kimliği
Bugün, resmen milli marş olarak teganni edilen İstiklâl marşının güftesinde milletimizin bugünkü umdelerine çok aykırı düşen yerler vardır.