"XIII. asırdan beri burada gayri müslimler İslâm hukukunun ve Müslümanların hükümranlığını kabul etmek suretiyle hayat hakkına sahip olabildiler.

 "Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır.

 "Biz kendi mevcudiyetimizin dünya içindeki yerini bilinçle kavramadıkça,

Topraklarımızı kaybettiğimiz zaman hiçbir şey bahis konusu değildir.

Kim bugün Türkiye’nin mevcut sınırları aleyhine bir işin içindedir; o Allah’la savaşıyor demektir.

 "Bizim nerede olduğumuz ne için olduğumuzla birebir irtibatlıdır. Dünyada iken aşağıda bir yerdeyiz.

Türkçede göğüs dediğimiz şeyin bir adı da “iman tahtası”dır. Biz Türkler bir şeye göğüs gerdiğimiz zaman zulmün, cehaletin, küfrün rağmına bir duruşu seçmiş oluruz.