Ne diyor İstiklâl Marşı: “Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: / Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.” Bu bizim vatanımız olması meselesinin aslı nedir? Kimiz biz ve neden bir vatanımız var? Bu soruların netlikle, sarahatle cevaplandırılması lâzım. Bugün yaşadığımız topraklar Yunanistan olmadığı için, Ermenistan olmadığı için, Kürdistan olmadığı için, Gürcistan olmadığı için Türkiye’dir. Biz Türkiye’de yaşıyorsak bu “-istan”lı yerler topraklarımızda geçersiz olduğu için yaşıyoruz. Yoksa Türkiye diye bir ülkenin olmaması lâzım. Türkiye diye bir ülke olduğunu kabul ettiğiniz zaman Büyük Yunanistan’ın bir parçası olmadığımızı, Ermenistan’ın bir parçası olmadığımızı, Kürdistan’ın bir parçası olmadığımızı, Gürcistan’ın bir parçası olmadığımızı söylemiş oluyoruz.
"86 yıllık devlet hayatımızı manasız geçirmiş bir toplumuz. Bunu manalandırmak isteyen az sayıdaki insan sürekli eza ve cefa içerisinde bırakıldı
Size deniliyor ki, ne istiyorsunuz, geçinecek kadar para değil mi? Çoluğun çocuğun da sefil olmasın, işte bu kadar.
Türk Milleti, Lâle devrinden itibaren yüzünü batıya çevirdi.” İyi, güzel… Bunu kabul edelim. Peki, bu millet yüzünü batıya çevirmeden önce yüzü nereye bakıyordu?
"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır.
Biz duamızı “şerrin mâniayla karşılaşması, hayrın önünün açılması” yolunda yapacak keyfiyeti tutturabilirsek ondan sonrasını zaten melekler yapar.
Bizim hem İstiklâl Marşı Derneği olarak, hem de Türk olarak insanlara göstermemiz gereken şey kulluktan yüksek bir mertebenin olmadığıdır.
"Sâlih olmakla güzel olmak aynı şeydir; bizim, estetikten başka bir derdimiz yok.