Türkçe bir İslâm dilidir. Yani güzel bir Türkçe ile dediğimiz zaman ihlâsla, sadakatle, vakar ile demiş oluruz. Türkçede göğüs dediğimiz şeyin bir adı da “iman tahtası”dır. Biz Türkler bir şeye göğüs gerdiğimiz zaman zulmün, cehaletin, küfrün rağmına bir duruşu seçmiş oluruz. Göğsümüzün berisi dâr-ül-İslâm, ötesi dâr-ül-harb sayılır.
Türkiye diye bir ülke olduğunu kabul ettiğiniz zaman Büyük Yunanistan’ın bir parçası olmadığımızı, Ermenistan’ın bir parçası olmadığımızı, Kürdistan’ın bir parçası olmadığımızı, Gürcistan’ın bir parçası olmadığımızı söylemiş oluyoruz.
İstiklâl Marşı, Türkiye’de istiklâl elde edildikten sonra bu başarının kaymağını yiyenlerin beğenmediği bir metindir.
"Bizim nerede olduğumuz ne için olduğumuzla birebir irtibatlıdır. Dünyada iken aşağıda bir yerdeyiz.
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
Türkiye’de yaşayan insanları tehdit etmek, şantaj uygulamak dünden daha kolay.