İslâm düzeni olmadan İslâm olmaz. Bizi sadece Yahudilikten ve Hıristiyanlıktan değil, Budistlikten, Brahmanlıktan, Şamanlıktan, Taoculuktan, her şeyden ayıran budur. Bizim Müslüman olarak itikadımız her şeyi ihata eder, bir şeyleri dışarıda bırakmaz. Müslüman olmak, bütün bir hayat sahibi olmak demektir.
Biz Mekke ve Medine’yi kaybettik mi, kaybetmedik mi? Kimdik biz kaybetmiş olanlar? Müslümanlardık. Öyle değil mi? Yani Mekke ve Medine’yi Araplar mı kazandı?
Bizim kendimize mahsus bir hayatımız olması ve dünyada yaşanacak yer olarak Türkiye'nin işaret edilmesine sebep olacak bir donanıma sahip olmamız bizim şuurlu bir şekilde iktisadî bir düzenlemeye başvurmamızla mümkün olacak.
Türkiye’nin yaşama şartları bakımından özenilir bir yer haline gelmesi Mekke ve Medine’nin İslâm kültürüne geri dönmesinin başlangıcı olacaktı.
" 'Türkiye niçin vatan' sorusu bugün sorulmuyor; çünkü 1923 yılında Cumhuriyet'in ilanıyla elde ettiğimiz vatanımızın vatan
İstiklâl Marşı en son ocağın sönmeden Türk Milleti'nin pilinin bitmeyeceğini söylüyor.