İstiklâl Marşı şairimiz Mehmet Akif’in Safahat’ının beşinci kitabı "Hâtıralar" yazıldığı şekliyle yani Türk yazısıyla neşrolundu. Bunu Türk şiirinin geleceğinin Türk milletinin ve Türkeli’nin geleceğiyle aynı şey olduğunu bildiğimiz için yapıyoruz. İstiklâl Marşı nasıl Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında hemen rafa kaldırıldıysa Cumhuriyetin ilanı akabindeki inkılaplar dolayısıyla Mehmet Akif de bir şair olarak Türk edebiyatında devre dışı bırakıldı. Mehmet Akif “şair” sayılmadı hatta şiirden anlamak Nurullah Ataç tarafından Mehmet Akif’i şair kabul etmeme şartına bağlandı. Ataç’la müşterek bir zeminde olduğunu kabul etmeyen Turgut Uyar da Akif’in şair olmadığını kabul ederek hareket etti. Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları’nda Mehmet Akif’ten büyük şair olarak bahsetmesi ise sansürlendi. Bugün hâlâ ve bilhassa Nazım Hikmet kitapları bu sansüre uğramış şekliyle yayınlanıyor. Mehmet Akif şiir olarak ne yazdı da bu tavra maruz kaldı? Buna Mehmet Akif’in şiirini yazıldığı şekliyle okumak seviyesinde ancak cevap verilebilir. Bu gayeyle Büyük Türk Şairi Mehmet Akif’in Safahat’ını yedi kitap olarak peyderpey neşredeceğiz.
Süleyman Çelebi’nin telif ettiği Mevlid’in Tevhid Bahrinde “Ey azizler, işte başlarız söze, Bir vasıyyet kılarız illâ size” beyti vardır. Müellif cemaate “azizler” diyerek hitap etmiştir.
İstiklâl Takvimi’nin 1436 senesine ait nüshası yeni resimleri, yeni dersleri, yeni temrinleri ve yepyeni şekliyle neşrolundu.
İstiklâl Marşı Derneğini tertip ettiği "Bundan Ahsen Takvim Bulamayacaksınız" serlevhalı İstiklâl Takviminin tanıtım toplantısı 29 Zilhicce 1437 günü yapıldı.
İstiklâl Marşı şairimiz Mehmet Akif’in Safahat’ının yedinci kitabı "Gölgeler" yazıldığı şekliyle yani Türk yazısıyla neşrolundu.
TİYO'nun ilk kitabı olan “Desem Öldürürler Demesem Öldüm”ün yeni baskısında Genel Başkanımız Şair İsmet Özel’in yazılarını hem Kur’an hem de Latin harfleri ile bulacaksınız.
İstiklâl Marşı Derneği'nin hazırladığı dördüncü bülten "Sakın, Alçakları Uğratma!" çıktı.