"MİLLÎ MARŞIN İSE MİLLÎ RUHA YAKIN, MUNİS VE MİLLETİN RUHUNU VECDE GETİRECEK NAĞMELERLE BESTELENMİŞ OLMASI GEREKİR"

Bazı Anadolu gazeteleri, güftesi şair-i İslâm Mehmet Akif Bey tarafından tanzim edilmiş olan İstiklâl Marşı’na muhtelif bestekârlar tarafından yapılan yüz kadar bestenin, berâ-yı intihap Paris Konservatuarı’na gönderildiğini yazıyorlar. Bu haberin yanlış olmasını temenni ederiz. Çünkü Paris Konservatuarı bu yüz bestenin içinden bilâ-şek ve şüphe, Türk ruhuna ve millî zevke en uzak olan eseri intihap edecektir. Çünkü Paris Konservatuarındaki musikî üstatları Garp musikisine vâkıftırlar ve bizim musikimizi ne bilirler, hatta ne de beğenirler. Bizim ilmi îkâmıza ve güftenin ruhuna göre tertip edilen ve bizim sâmiamıza, zevkimize çok hoş gelen nağmeleri Garb’ın zevk-i musikisi hiç beğenmez ve hatta belki falso ad ve telakki eyler.  Millî marşın ise millî ruha yakın, munis ve milletin ruhunu vecde getirecek nağmelerle bestelenmiş olması lâzım gelir. Eğer besteler hakikaten Paris Konservatuarı’na gönderilmiş ise, orada intihap edilen eser veya eserlerin bir defa da Türk sâmiasına hoş ve millî zevke uygun olup olmadığını kendi musiki üstatlarımıza tetkik ettirmek ve bizim ruhumuza en hoş gelen besteyi resmen kabul etmek lâzım gelir.

Velid Ebüzziya, Tevhidi Efkâr, 4 Şevval 1340, 1 haziran 1338/ 1 haziran 1922, s. 3
 

MARŞ…

Enternasyonal marşının tarihçesini bilmiyordum. Başyazarımız Nadir Nadi anlattı:

Annemin bayrağı

Arife günü hayata gözlerini kapayan anam için, bir mersiye yazarak kendi kederimi ve yasımı sizlere de aşılamağa kalkışacak değilim. Abidin Daverin annesinden değil, bir Türk anasından bahsedeceğim.

Nazım Hikmet: "Bizim İstiklâl Marşında aksayan bir taraf var"

Saat beşe on var.
 
Kırk dakika sonra şafak
    sökecek.

Türk vatanının sesini, Türk istiklâlinin sesini dünyaya işittirse günaha mı girer?

Birkaç sene evvel, limanımıza Amerika'lılarla dolu büyük bir seyyah vapuru gelmişti. Bu vapurun sabık bir İngiliz Amiralı olan kumandanı, İstanbul'un tanınmış simaları için bir danslı müsamere tertip etmişti.

En büyük vatan şairlerimizi aruz yetiştirdi.

Namık Kemalle başlıyan, Tevfik Fikretle devam eden vatan şiiri, dün, Mehmed Akifle beraber toprağa girmiş sayılabilir.

Metin Önal Mengüşoğlu - Müstesnâ Şair Mehmed Âkif

Bence İstiklal Marşı, Mehmed Âkif nezdinde neticede bir şiirdir. Onun modern bir ayine dönmesini ve dönüştürülmesini arzular mıydı?

MEDENİYET DENİLEN TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR!

Ebedi şair Mehmed Akif’e behemehal gerilik isnad eylemek istiyen muarızları...

"Mehmet Akif, kendinden geçmişti. Dudaklarından kendi yazdığı İstiklâl Marşı’nın mısraları dökülüyordu."

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 temmuz 1922 tarihli oturumunda, Erzurum Milletvekili Salih Efendi’nin Kurban Bayramını tebrik etmek üzere Batı Cephesi’ne