Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel’in Temmuz 2007 itibariyle yaklaşık iki sene süresince derneğimizin Kurucu Genel Başkanı sıfatıyla dernek üyelerine hitaben belli bir sıra ile yaptığı “İSTİKLÂL YÜRÜYÜŞÜ” serlevhalı konuşmalarının tümü derlenip “BİR AKŞAM GEZİNTİSİ DEĞİL, BİR İSTİKLÂL YÜRÜYÜŞÜ” adıyla neşredildi.
Daha evvel iki cilt halinde neşrolunan kitap yeni kapak ve ebadıyla tek cilt haline getirildi.
Kitabın arka kapağında ise şunlar yazılıdır:
"Zihnî melekelerimizi harekete geçirmeden Müslüman olamayız. Yani bir muhakeme süreci yaşamaksızın Müslüman olmamız bahis konusu değil; kendinden geçme, vecd halinde olacak bir şey değil. “Başıma saksı düştü Müslüman oldum.” olmaz.
Müslüman için bu dünyanın ne olduğu, daha hayırlısını fark ettiği zaman ayan olan bir şeydir. Yani dünya hayatı ile ahiret hayatı arasında bir mukayese yapma gücüne ulaştığımızda biz dünyanın mahiyeti hakkında bir fikir sahibi oluruz.
İslâm’ın bize teçhizat olarak temin ettiği şeyler konusunda küçümseyici bir tavra sahip olmak külliyen dini terk etmeyi gerektirir. Çünkü bir kere, bir yerinden “Bu, insanların o sırada uygun buldukları bir şeydir, o zaman öyle demişler.” dediğimiz bir şey varsa o hepsini kapsar. Onun için imanın şartları olan şeyler bizim kendi dünyamızın olduğunun delilidir. Kendi dünyamız diye bir şey var. Müslüman olmak bir şeyi dışarıda bırakmak demek. Neyi dışarıda bırakmak? İfsad edici her şeyi dışarıda bırakmak demektir. Müslüman olmak demek sizi arı, berrak, net, açık olmaktan alıkoyan neyse bunların hepsini dışarıda bırakmak demektir."
İsmet Özel'in her birini tek bir kitap olarak tasarladığı ve İstiklal Marşı Derneği portalinde yayınlanan "Homeros'tan Karl Marx'a Şiirin Türk Tarihi", "Türküm Doğruyum İntikamım Ülkemdir", "Tersinden Edebiyat Tarihi" ve "Önce Namazdan Soracaklar"...
İstiklal Marşı Derneği'nin hazırladığı ve TİYO’nun "Mecburi Kıraat" adlı yeni serisinin ilk kitabı olan "Ömer Seyfettin - Hikayeler" neşrolundu.
İstiklâl Marşımıza bugüne değin kim, ne gözle bakmış? İstiklâl Marşımız hakkında kim, ne zaman, ne söylemiş, ne yazmış?
Sınıf Bilinci’nin yeni nüshası neşrolundu. Bu cümleyi "Sınıf Bilinci’nin yeni muskası" diye kursak yadırganacaktı. Halbuki muska kelimesi nüshanın dilimizde aldığı başka bir şekildir.
Çelimli Çalım Mecmuamızın on sekizinci sayısı “BİZ VAV’LI TÜRK DEĞİLİZ” manşeti ile çıktı.
Çelimli Çalım Mecmuamızın on ikinci sayısı "ANAMIZ, AVRADIMIZ, YARİMİZ; KADIN MI TÜRK KADINI MI?” manşeti ile çıktı.