JÜLYEN TAKVİMİ

زولیەن تقویمی

JÜLYEN TAKVİMİ

Jülyen Takvimi Roma İmparatoru Jül Sezar tarafından hazırlatılmıştı. Jülyen kelimesi aynı “Gregoryen”, “Sezaryen” kelimelerinde olduğu gibi bir mensubiyet bildirir. Jülyen takvim güneşi esas alır. Güneşi esas alan her takvim çeşitli hesaplara ve kabullere dayanır. Zira kamerî takvimlerde ay her gece gözlenir ve içinde bulunulan ay hafta ve gün kolayca tesbit edilir.  Jülyen takvim hesabına göre ise bir yıl 365,25 gün sürer kabulü vardır. Her dört yılda bir, bir gün artar ve bu artan gün, takvim düzenine göre son ay olan şubat ayına eklenir. Jülyen takvimin nasıl bir şey olduğunu anlamak için ay isimlerine ve gün sayılarının keyfîliğine bakmak kifayet eder. Zira takvimi hazırlatan Jül Sezar doğduğu ayın ismini değiştirip kendi ismini o aya vermiştir. Bu yüzden bugün bir çok lisanda temmuz ayına “July-juli-juillet” gibi isimler verilmiştir. Aynı şekilde Sezardan sonraki Roma İmparatoru Agustus da doğduğu aya kendi ismini vermiştir. Hatta “Sezar’ın ayı 31 gün sürüyor, benim doğduğum ay da en az o kadar sürmelidir” diye yılın son ayı olan şubattan bir gün alıp ağustos ayına ilave ettirmiştir. Böylece o zamana kadar yirmi dokuz çeken şubat ayı yirmi sekiz çekmeye, dört yılda bir otuz çekerken de yirmi dokuz çekmeye başlamıştır. Efrenci 325 yılında İznik’te yaptıkları konsilde, takvimde değişiklik yapmalarına rağmen, takvimin hatalarını düzeltemediler. Efrenci 1582 senesine kadar bu düzenlenen takvimle yaşadılar. Bu tarihte Papa XIII’ncü Gregor Hıristiyan yortularının zamanında yapılmadığı iddiasıyla yine güneş yılı esasına dayanan bir takvim geliştirdi. Gregoryen Takvimi adı verilen bu takvime göre bir yıl, Jülyen takviminden 11 dakika 14 saniye daha kısaydı. Takvimin sıfır noktasını da rabb belledikleri İsa aleyhisselamın doğumu olarak kabul ettiler ve böylece Katoliklere has bir takvim geliştirdiler.

RUMİ TAKVİM, TAKVİM-İ GARBİ, EFRENCİ TAKVİM

Bugünün tarihini biliyor musunuz? Hangi senedeyiz? Hangi aydayız? Bu suali, Hicrî takvime göre mi Rumi takvime göre mi Efrenci takvime göre mi cevaplayacağız? Vereceğimiz cevap kim olduğumuzu belli edecek.

MİLADİ TAKVİM DEĞİL HIRİSTİYAN TAKVİMİ

Bugün biz bu takvime yanlış bir şekilde miladi takvim diyoruz. Eskiden “efrenci” yani frengi, firenklere ait manasında “efrenci takvim” derdik. Tıpkı efrenci hastalık dediğimiz gibi bize ait olmayan; bizden neşet etmemiş bir şeyi tanımlamak üzere “efrenci takvim” demişiz. 

AY AYDIN HESAP BELLİ

Biz insanoğluna Allah’ın bildirdiği takvim ay takvimi yani hicrî takvimimizdir. Allah katındaki takvim biz Müslümanların takvimidir. Biz ancak bu takvime göre yaşamak suretiyle kaderine duhul edenlerden oluruz.

"MÜSLÜMAN SAATİ"NDEN

Artık geç uyanıyoruz. Çünkü hayatımıza sokulan yeni ve fena günün eşiğinde çömelmiş, kin, arzu, hırs ve haset sürülerinin bizi ateş saçan gözlerle beklediğini biliyoruz.

AY GÖRDÜM ALLAH AMENTÜ BİLLAH

İslam mahallî yaşanır. Oruca başlamak veya bayram etmek için bulunduğumuz yerde hilali görmek gerekir. Pakistan’da görülen hilal İstanbul’daki Müslümanlara bayramı getirmez, bayram olması için hilalin İstanbul’da görülmüş olması esastır.

“ON BİR AYIN HİÇBİRİ”

Kafirlerin ve münafıkların bütün hile ve desiselerine, oruç tutanları küçültmek maksadıyla tayin ettikleri gündeme rağmen Ramazan ayı kendi ölçülerimiz içinde bir hayata en yakın olduğumuz zamandır.