İstiklâl Marşı Cephede Okunmak Üzere Yazılmıştır
 
İstiklâl Marşı’nın cephede okunmak üzere yazıldığı bir yorum değildir, bir gerçektir. Garb Cephesi Komutanlığının isteği üzerine İstiklâl Marşı yazılmıştır. Garb Cephesi kurmay başkanı olarak İsmet Paşa –gerçi- o zaman albaydı herhalde- Maarif Vekâleti’ne gelerek der ki: “Biz orduca İstiklâl Marşı istiyoruz.” Cümlesi bu şekildedir. “Orduca İstiklâl Marşı istiyoruz.” der. Bunun üzerine Maarif Vekâleti bir İstiklâl Marşı yarışması açar. Yarışmanın adı budur: “İstiklâl Marşı Yarışması.” Yani hangi metin seçilirse seçilsin adı İstiklâl Marşı olacaktır. Gelen metinlerin hepsini bilmiyoruz çünkü yok, sadece finale kalan 6-7 şiir var. O şiirlere bakarsanız hiçbirinin başlığı yoktur. Adsız şiirlerle katılır herkes. Çünkü ismi bellidir, ismini ordu koymuştur: İstiklâl Marşı. Mehmed Akif ’in yazdığı şiirin de adı yoktur. Onun için kahraman ordumuza ithaf edilir. Çünkü ordu istemiştir onu. Yani biz resmî törenlerde okumak üzere, resmî törenlerde söylemek veya programlarda açılışlarda söylemek üzere bir marş kabul etmiş bir millet değiliz. Biz cephede okunmak üzere, cephede okumak üzere bir marşa sahip dünyadaki tek milletiz.
 
Durmuş Küçükşakalak, Türk Kim? Türkiye Neresi? İstiklâl Marşı Neyin Nesi?, 11 Mart 2017, Kastamonu
"Canavarın Kolunu Sakarya’da Kestik"

Balkan Harbi ve Seferberlik tecrübesi bize çıkacağımız düzlüğü de takip edeceğimiz hattı da İstiklâl Marşı’nın yazılması ile gösterdi.

ORTADOĞU'DAKİ BÜTÜN KARIŞIKLIKLAR İSRAİL'İN SIHHATİNE HİZMET EDİYOR

Şimdi, sapık düşünceyi bize geçerli düşünce olarak kazıklamak isteyen insanlar dünya şartlarının neleri bize yaptırdığını gözümüze sokmaya çalışırlar. Türkiye Cumhuriyeti, İstiklâl Marşı yazıldığı ve meclis tarafından kabul edildiği zaman yoktu.

Bugünkü Mevcut Resmî Besteyle İstiklâl Marşı Okumak, İstiklâl Marşı’na Düşmanlıktır

İstiklâl Marşı’nın beste yarışması açılmıştır. Yirmi dört beste gelir ve bir karara bağlanmaz, İstiklâl Marşı bir besteye oturtulmaz. 1930’a kadar İstiklâl Marşı yirmi dört farklı besteyle değişik değişik bölgelerde söylenerek gelir.

Laik Değilim Çünkü Müşrik Değilim

Dikkatlerin Basra Körfezi’ndeki saldırıya yoğunlaştığı ve yeni gelişmelerin neler doğuracağının merak edildiği şu günlerde laiklikten söz açmanın sırası mı?