"İstiklâl Marşı, Türk milletinin tarih sahnesindeki mevcudiyeti hususunda ısrar edişinin belgesidir."

İstiklâl Marşı Safahat’ta Yer Almaz

İstiklâl Marşı bir şekilde ortaya çıktı. Burası İstiklâl Marşı Derneği ama burası Mehmed Akif derneği değil. Ben İstiklâl Marşı Derneği başkanıyım ama burası İsmet Özel derneği de değil. Bildiğiniz gibi İstiklâl Marşı, Mehmed Akif’in Safahat’ında yer almaz. Çünkü Mehmed Akif  “O, milletin eseridir; benim malım değildir.” mealinde bir şey söyler. Bu sözler edebiyat olsun diye söylenmemiştir. İstiklâl Marşı, Türk milletinin tarih sahnesindeki mevcudiyeti hususunda ısrar edişinin belgesidir. Belgeyi kaleme almak Mehmet Âkif’e nasip oldu. İstiklâl Marşı, Türkiye’de istiklâl elde edildikten sonra bu başarının kaymağını yiyenlerin beğenmediği bir metindir. İstiklâl Marşı’nı, baş üstünde tutanlar sadece İstiklâl Harbi’nin kazanılmasından dolayı kendine bir vatan temin etmiş olanlar, vatanına kavuşmuş olanlardır. Ve İstiklâl Marşı hep bu insanların gösterdiği titizlikle yaşayagelmiştir.

İsmet Özel, Kâfirlerden Kaçırılmış Metin: “İstiklâl Marşı”, 9 Haziran 2007

Ocağın Tütmesi Ne Demek?

İstiklâl Marşı diyor ki: “Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.” Demek ki, bir ocağın tüttürülmesi gerekiyor. Yani bizim bu ülkenin hayatiyetine katkıda bulunan insanlar olmaktan başka bir seçeneğimiz yok; bu ülkenin hayatiyetine katkıda bulunmayı kendine dert etmemiş her birey bu ülke aleyhine çalışıyor demektir.

Saymayan Sayılmaz 1

İçinde bulunduğumuz vaziyeti size izah etmek istiyorum. Sizden gelecek soruların kalkış yerini işaret edebilmek için; bu aynı zamanda, sizden gelecek sorulara hangi açıdan cevaplar sunacağımın da bir işareti olacak. Çevreye başından beri dikkatle yaymak istediğim şey buranın bir İsmet Özel kulübü olmadığının anlaşılmasıdır. Ama ne yazık ki işin bir başka yönü var ki o yönü ihmal ettiğimizde bir tür verimsizliğe hapsolunuyoruz :

Bugünkü Mevcut Resmî Besteyle İstiklâl Marşı Okumak, İstiklâl Marşı’na Düşmanlıktır

İstiklâl Marşı’nın beste yarışması açılmıştır. Yirmi dört beste gelir ve bir karara bağlanmaz, İstiklâl Marşı bir besteye oturtulmaz. 1930’a kadar İstiklâl Marşı yirmi dört farklı besteyle değişik değişik bölgelerde söylenerek gelir.

1965'ten Sonra Başka Bir Sürecin Başlatıldığına Dikkat Bile Etmedik

1965 yılında Fener Patrikhanesi ve Vatikan, karşılıklı olarak aforozlarını kaldırdılar. 1965 yılında. Yani o zamana kadar Fener Patrikhanesi ve Vatikan biri diğerini kendi itikatlarına göre kafir sayıyordu, biri diğerini Hıristiyan kabul etmiyordu.