İstiklâl Marşı Hatay Marşı Olarak Kabul Edilecek
Teşrinisaniye kadar tatil kararı veren Hatay Meclisi şapkanın millî serpuş olarak kabulünü istedi
Antakya 8 _ Anadolu ajansının hususî muhabiri bildiriyor:
Hatay millet Meclisinin dünkü toplantısında Haleb ve Lazkiye hududlarında Suriye memurları tarafından bazı Hatay köyleri üzerine yapılan tazyika nihayet verilmesi için hükûmetin teşebbüslerde bulunması, müstakil Hatay posta pulları bastırılması, Türk İstiklâl marşının Hatay marşı olarak kabulü, âşarın kaldırılması, şapkanın millî serpuş olarak kabulü, tatil esnasında yeni müstakil devlete aid kanunların neşir ve tatbiki için hükûmete salâhiyet verilmesi, bir çok yerlerde orta mektebler açılması hakkında temenni takrirleri esas itibarile kabul edilerek alâkadar encümenlere ve hükûmete havale edilmiştir.
Hatay Millet Meclisi gene dünkü toplantısında aldığı bir kararla teşrinisani 1938 tarihine kadar mesaisini muvakkaten tatil eylemiştir.
Başvekilimizle Hatay Başvekili arasında teati eden telgraflar
Ankara 8 (A.A.) _ Hatay başvekili Abdurrahman Melek ile Başvekil Celâl Bayar arasında aşağıdaki telgraflar teati olunmuştur:
Sayın Celâl Bayar
Türkiye cumhuriyeti hükûmeti Başvekili
Varlığını Türkün yüce varlığı içinde bulan Hatayın bugünlük millî kabinesini teşkil ile şeref kazanırken bu mutlu günleri gösteren büyük Türk milletine, Ulu Şefine sarsılmaz minnet ve şükran hislerimi iblâğa delâlet buyurmanızı rica ve en derin saygılarımın kabulünü istirham ederim.
Hatay Başvekili
Abdurrahman Melek
Bay Abdurrahman Melek
Hatay Başvekili
Hatay
Başkanlığınızda Hatay kabinesinin teşekkülü münasebetile Ulu Önderimiz ve Türk milleti hakkındaki duygularını ifade eden telgrafnamenizi Büyük Şefimize arzettim. Kabinenizin Hatay halkını saadet ve refaha eriştirmeğe matuf mesaisinde tam başarıya nail olması temennilerini tekrar buyurduklarını arzeder ve kendi samimi tebriklerimin kabulünü dilerim.
Başvekil
Celâl Bayar
Son Posta, 09.09.1938, s. 1 ve 4
Yeni kurulan devlet için bir «Millî Marş» yazılması hususunda Büyük Millet Meclisi’nin altı ay müddet vererek açtığı «İstiklâl Marşı Müsabakası»na muhtelif şairlerin gönderdiği 724 şiir gelmişti.
Son haftalarda Türk Gençliğinin kafasını meşgul edecek bir mevzu ortaya çıktı: İstiklâl Marşı’nın değiştirilmesi problemi. Günün vakıalarından bir an yakalarını kurtararak,
Milli Kurtuluş Savaşı’mızı Türk Milleti adına yürütmek üzere 23 Nisan 1920’de Atatürk tarafından Ankara’da toplanan Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açılışında, bando ile çalınıp
Milli marşın İstanbul radyosunda niçin çalınmadığı hakkında yazdığım yazıdan sonra, bu meselenin efkâri umumiyede uyandırdığı akisler, hassas bir noktaya dokunduğumu ispat etti.
Bilindiği gibi İstiklal Marşımızın milli marş olarak Türkiye Büyük Millet Meclisince kabulü 12 Mart 1921 tarihine rastlar.
Batı, medeniyet diye bizi aldatmış, biz medeniyet diye aldanmışız; aldatan kahpe olmaz da ne olur. Âkif'i medeniyet düşmanı olarak takdim etmek de ayrı bir aldatmaca değil midir?