İstiklâl Marşı Derneği'nin dördüncü bülteni "HAK, HAKİKAT, HAKK'A TAPAN TÜRK MİLLETİ" neşredildi.
İstiklâl Marşı Derneği, icra ettiği her bir faaliyeti yapılması kaçınılmaz olduğu için yaptı, yapıyor. Bugüne kadar söylenmesi kaçınılmaz sözler söyledi. Kaçınılmazdı; çünkü “son ocak” vasfıyla kuruldu. Bundan dolayı her bir faaliyeti, zaruretlerin merkezden muhite doğru yapılan sıralaması şeklinde oldu. Çünkü istiklâl, zarurî olanları toparlayarak, yüklenip götürmek manasına geliyordu.
Türk gerçeği hem bir haklılığı temsil eder hem de varlığı hiç kimse tarafından inkâr edilemez bir vakıadır. Bu tarihî gerçekten bilhassa Türkleri uzak tutabilmek için işleyen bir mekanizma bugün Türkiye’de kimlik bunalımıyla meyvesini verdi. İstiklâl Marşı Derneği başından beri bu hipnozu bozmak üzere mücadele verdi, faaliyetlerini sıraladı. Katkat örtüler kullanarak varlığını sürdüren küfür bundan sonra İstiklâl Marşı Derneği’nin söylediklerini çarpıtarak ancak Türk milletini aldatabilecek. Geldiğimiz/getirildiğimiz yerde yalın, temiz ve acımasız bir gerçeği; Türk gerçeğini görmek zaruret, Müslüman kalabilmek için giderek bir mecburiyettir. Gerçek ise yalanlar gibi tatlı değil, her zaman acıdır. Bugün acı ve acımasız olan Türk gerçeğine bîgane kalmak; tatlı olan Amerikan yalanının kollarında huzur bulmakla neticelendi, neticeleniyor. Yalın, temiz ve acımasız olan bir gerçeği reddedenler; demokrasi, insan hakları, özgürlükler adı altında paketlenmiş bir püsküllü yalana boyun eğmek mecburiyetindedirler. Türk gerçeğine kendini kapatanlar için bu mecburiyet, tarihin bir icbarıdır. Çünkü; “Türkleşmek yahut Amerikanlaşmak; üçüncü bir yol yok!”
İstiklâl Marşı Derneği’nin 18 Aralık 2010 tarihinde Ankara’da tertip ettiği “Türk Gerçeği: Yalın / Temiz / Acımasız” başlıklı tartışmalı konferansta yapılan konuşmalar ile 16 Nisan 2011 tarihinde İzmir’de tertip ettiği “Türk Türk’e Boyun Eğmez, Eğik Boyunla Türk Olunmaz” başlıklı tartışmalı konferansta yapılan konuşmalar bu bültenin muhtevasını teşkil ediyor.
Müslüman’san: Korkma! Bu bir Türk gerçeği!
Kâfirsen: Kork! Yalın, Temiz, Acımasız: Türk gerçeği!
Bültenimizi şubelerimizden ve TİYO Yayıncılıktan temin edebilirsiniz.
Hıristiyan takvimine göre 1942 yılında bağımsız kelimesi müstakil kelimesi yerine teklif edilince Refik Halid "Bağımsız denilince göz önüne ipini koparmış yahut henüz ipi takılmış haşarı bir at veya keçi geliyor." demişti.
Genel Başkanımız Şair İsmet Özel’in Üç Mesele ve Zor Zamanda Konuşmak kitapları bir arada ve yeni uzun bir dibace ile“ÜÇ ZOR MESELE” adıyla neşredildi.
TİYO'nun ilk kitabı olduğu gibi Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel'in okunurken hem sağdan hem de soldan başlanan ilk kitabı da olan “Desem Öldürürler Demesem Öldüm”ün yeni baskısı yeni kapağı ile yapıldı.
Sınıf Bilinci’nin ikinci merhalesindeyiz. Evvelce Güz, Kış, Bahar, Yaz olarak dört nüsha neşrettiğimiz Sınıf Bilinci’ni bu sene sekiz nüsha neşredeceğiz.
3 Kasım Cumartesi günü İstiklal Marşı Derneği Sakarya Temsilciliği açılışı basın toplantısının ardından ikindi namazını müteakip Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel'in "Başını Örten Kızlar Felsefe Bilmelidir" kitabının neşri münasebetiyle "Niçin Bu Kitap Vitrinde Değil" serlevhalı panel yapılacaktır.