"İSTİKLÂL TAKVİMİ 1435" ÇIKTI

İstiklâl Takviminin 1435 senesine ait nüshasının dağıtımına başlandı.

Yeni şekli, yeni kapağı, yeni dersleri ve yeni temrinatıyla İstiklâl Takvimin bu seneki nüshası dernek şubelerimizden ve TİYO yayıncılıktan temin edilebilecektir.

Takvimin yaprakları hergüne bir ders gelecek şekilde hazırlanmıştır. “Elif” harfinden başlayarak önce harfler sonra kelimeler ile Türkçe okumanın ve yazmanın dilbilgisini pratik bir şekilde 354 gün boyunca göstermektedir. Okunmayı sökmeyi kolaylaştırmak için harflerin verildiği ilk derslerdeki kelimeler resimlendirilmiştir. Resmedilen kelimelerde, derse konu olan harfin başta, ortada ve sonda okunuşları esas alınmıştır. Sayılar, Esma-ül Hüsna, şehir isimleri, İstiklâl Marşı gibi birçok kelime ve cümlenin nasıl okunduğu ve yazıldığı da ilerleyen derslerde gösterilmektedir.

Okumanın öğrenilmesi gibi yazı yazmanında öğrenilmesi amaçlandığı için dersler hem düz yazı harfleri hem de el yazısı hattı olan "rika" harfleri ile yazılmıştır. Bu sene okuma temrinleri metinler, şiirler, hikayeler ve şarkılardan oluşmaktadır.

Takvimimiz, hicri takvim olması sebebiyle Muharrem Ayı ile başlar. Her takvim yaprağında ay ve gün isimleri ile eskimez yazı ile kaçınıcı günde olunduğu yazılırdır. Böylece hem hicri ayların öğrenilmesi hem de sayılara aşina olunması hem de gün isimlerinin nasıl yazıldığının bilinmesine imkan sağlanmıştır. Namaz vakitleri ise ezani vakte göre yazılmıştır. Ezani vakitler mahalli olup, hergün akşam namazının 12:00 olması esasına göre işler. Hergün akşam ezanında saatlerin 12:00'ye ayarlanması ile takvimdeki saatlere göre namaz kılınabilinmektedir. İlaveten hergüne ait gün uzaması veya kısalması da gösterilmiştir. Her takvim yaprağında o gün vukû bulmuş bir hadise veya bir hadis-î Şerif de bulunmaktadır. Ayrıca hergüne ait ayın halleri de verilmiştir. Eskimez yazı okumayı bilenler için yazmayı, okumayı da bilmeyenler için hem okumaya hem de yazmaya başlamalarına "İstiklâl Takvimi" yardımcı olacaktır.

Müslüman olarak itibar ettiğimiz takvim ve harfler ikmâl edilmiş dinin, tamamlanmış nimetin dışında düşünülemez. Tarih takvimle tarih olur. Sadece biz Müslümanların tarihi değil; modern manada tüm insanlık tarihi Hicret’le başlamıştır. Bugün Hicrî Takvim isimlendirmesi ile bildiğimiz kamerî takvim Allah katındaki takvimdir. Yerler ve gökler bu takvime göre yaratılmıştır. Dünyada olup biten bütün hadiseler bu takvime göre cereyan eder. Melekler bu takvime göre işlerini yapar ve bir gün kıyamet de bu takvime göre kopacaktır.

Bu sâiklerle  hem gerçek zamanın neresinde olduğumuzu hem de yazımızın aslına olan vukûfiyeti temin etmek amacıyla İstiklâl Takvimi hazırladık.

HANYALI KONYA - 5. Sayımız Neşrolundu

Konya Şubemizin neşrettiği «HANYALI KONYA» mecmuasının beşinci sayısı İsmet Özel’in yazı başlığı olan «Türk Faşizminin Neresindeyi(z)m ?» manşetiyle çıktı.

"RASULÜ EKREM SÖYLEDİ İŞİTEN TÜRK OLDU" Neşrolundu

İstiklâl Marşı Derneği'nin hazırladığı Türkçe’den İslâm’a Giriş serisinin üçüncü kitabı olan ve dört ciltten müteşekkil “Rasulü Ekrem Söyledi İşiten Türk Oldu” neşrolundu.

"Hak, Hakikat, Hakk'a Tapan Türk Milleti" Bültenimiz Neşroldu

İstiklâl Marşı Derneği'nin dördüncü bülteni "HAK, HAKİKAT, HAKK'A TAPAN TÜRK MİLLETİ" neşredildi.

İSTİKLÂL ELİFBASI NEŞROLUNDU!

İstiklâl Elifbası renkli, resimli 112 sayfa olarak neşrolundu.

HER FERDİMİZE İSTİKLÂL

Hıristiyan takvimine göre 1942 yılında bağımsız kelimesi müstakil kelimesi yerine teklif edilince Refik Halid "Bağımsız denilince göz önüne ipini koparmış yahut henüz ipi takılmış haşarı bir at veya keçi geliyor." demişti.

VATAN SAHİBİ OLMAK, OLMANIN KENDİSİDİR

İstiklâl Marşı Derneği'nin kuruluşundan bir sene sonra Gaziantep şubemizin açılması dolayısıyla o zaman Genel Başkanımız şimdi Fahri Genel Başkanımız olan Şair İsmet Özel "İstiklâl Marşı: Abide Milletin Kaidesi" başlıklı bir konuşma yapmıştı.

"Çatallı Dil Yılana Mahsus Değil, Yılmazın Da Dili Çatallı Olur" Neşrolundu

Derneğimizin Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Lütfi Özaydın’ın “Çatallı Dil Yılana Mahsus Değil, Yılmazın Da Dili Çatallı Olur” kitabı Türkçenin Kur’an-ı Kerim’den neşet etmiş bir lisan olduğunu kelimeler ve Türk hayatı üzerinden izah ediyor.