Bugün hâlâ bir devlet devamı bahis konusuysa bu İstiklâl Marşı’nın gösterdiği hedefin yeniden anlaşılmasıyla veyahut gerçek boyutlarıyla anlaşılmasıyla mümkün olacaktır. Onun için İstiklâl Marşı Derneği “son ocak” oluyor. İstiklâl Marşı’nın yeniden anlaşılmaması halinde Türkiye’nin bir daha ülke olarak adının geçmesi ihtimali sıfırlanacaktır. “Korkmayın, Türkiye’ye bir şey olmaz!” diyenlerin hepsi Türkiye’nin haritadan silineceğini gayet iyi bildikleri için halkı atıl tutmaya çalışan insanlardır. O yüzden bizim İstiklâl Marşı’nı anlamamız, İstiklâl Marşı’nın tarihteki yerimizi tanımada nasıl işe yarayacağını keşfetmemiz gerekiyor. Eğer biz bir millet bütünlüğü fikrine yabancı kalırsak... Türkiye öyle bir ülke haline geldi ki insanlar Kanada’ya yerleşmeyi hayatlarının kurtulması olarak düşünüyorlar. Dolayısıyla bu insanların Türkiye’nin haritadan silinip silinmeyeceği konusunda samimi fikirleri olduğunu kabul etmek çok zor. Kendi kurtuluşunu Türkiye dışında arayan bir insanın Türkiye’nin istiklâliyle ilgilendiğini söylemek çocukça bir şeydir.
İsmet Özel, Ne Kaçaklara Ne de Oturaklılara Marş Gerektir, 11 Ocak 2011, Adana
Sancak bir orduya ait ama hangi orduya ait? Sancak İslâm ordusuna ait bir tabirdir. Başka kimsenin sancağı yok, bir bizim sancağımız var. Bu sancak da sancak-ı şeriften geliyor.
İstiklâl Marşı’nın kendisi Türk Milletinin eseridir ve İstiklâl Marşı Derneği de bu vakıanın kasten gözden kaçırılmasına bir tepkidir.
Biz şu anda ne isek dünyanın bundan sonra alacağı şekil de birebir bizim bugünkü halimizle irtibatlıdır. Defalarca, yıllarca söyledik. İstiklâl Marşı sadece 12 Eylül 1980 darbesinden sonra hazırlanan ve 1982 yılında halk oylamasıyla resmiyete kavuşan Anayasa’da zikrediliyor.
İstiklâl Marşı Latin Hurufatıyla Kaleme Alınmadı.
Biz İstiklâl Marşı Derneği’yiz. Nasıl Yazıldıysa Öyle!
Dünya tarihinde, insanlık tarihinde iki büyük kırılma var. Birisi Kur’an-ı Kerim’in nazil olması, diğeri bugün Türkiye toprakları dediğimiz yerin darü’l-İslâm hale gelmesi. Bunları bir anlamamız lâzım. Kur’an-ı Kerim’in nazil olmasının insanlık bakımından önemi nedir?
Balkan Harbi ve Seferberlik tecrübesi bize çıkacağımız düzlüğü de takip edeceğimiz hattı da İstiklâl Marşı’nın yazılması ile gösterdi.
12 Mart 1921’de İstiklâl Marşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından millî marşımız olarak kabul edildi. Daha Sakarya Meydan Muharebesi olmamıştı, bizim istiklâlimizi kazandığımıza dair bir sarahat yoktu.
Biz İstiklâl Marşı Derneği olarak kurulduğumuz günden itibaren şunu söylüyoruz: İslâm’ın içinde hiçbir kötülük yoktur ama İslâm’ın dışında hiçbir iyilik yoktur! “Bunu gâvurlar daha iyi yapıyor” dediğiniz zaman İslâm’ın dışında bir iyilik arıyorsunuz demektir.


