Fahri Genel Başkanımız Şair İsmet Özel'in “Pergelin Yazmaz Sivri Ucu” adlı yeni kitabı neşrolundu.
İsmet Özel'in okurken hem sağdan hem soldan başlanan kitaplarının yedincisi olan "PERGELİN YAZMAZ SİVRİ UCU" kitabı İstiklâl Takvimi'nin 1443 nüshasının neşri münasebetiyle açılacak sergide temin edilebilecektir.
“Şiiri edebiyat tarihinden uzak tutuşumuzun sebebi beşer veya insan olarak bu iki işin hakkından gelirken uğradığımız şartlanmaları aşamayışımızdır. Nasıl basarsak daha iyi yürürüz veya yürüyüşümüze hangi düzeni kazandırırsak salim kalabiliriz sualleri biz bir yıl yaşadıktan sonra kendimizce belli olmuştur. Bizim konuştuğumuz dilin neresinde olduğumuz, dahası dilin bizim neremizden neşet ettiği biz daha on yıl yaşamamışken kendimizce biliniyordur. Sualler de gizlidir, cevapları da. Bunların gizliliği yoklukları demek değildir. Pergelin yazmaz sivri ucunun bütün sanatçılara; ama bilhassa şairlere battığını hatırlamamız imkânsız. Neredeydik ve hangi zamanı idrak ediyorduk? Bunları bilsek bile açığa çıkaramazdık. Çünkü bir insanın derinliği ölçülebilir gibi değildir. Bir sanat eseriyle kurduğumuz temas bir defineyle kurduğumuz temasa benzer; ama tıpatıp aynısı değildir. Karşımıza sanat eseri olarak çıkan definenin kapağını her açtığımızda daha değerlisinin daha derinde olduğunu işaret eden mümessillerle karşılaşırız. Sanat eseri bizi hiç yanıltmamıştır.”
Şanlıurfa şehri Türkiye’nin bir parçası değildir; Türkiye Şanlıurfa’nın büyütülmüş bir hâlidir. Eğer dünyada Türkiye diye bir yer varsa bu, Urfa’nın 780.000 kilometrekareye çıkarılmış/büyütülmüş olmasındandır.
Ümmet-i Muhammed‘in oruç tutmak suretiyle yekvücut olarak küfre ve bütün kafirlere meydan okuduğu zamandır Ramazan ayı.
İstiklâl Marşı Derneği'nin hazırladığı Türkçe’den İslâm’a Giriş serisinin üçüncü kitabı olan ve dört ciltten müteşekkil “Rasulü Ekrem Söyledi İşiten Türk Oldu” neşrolundu.
İstiklâl Marşı Derneği'nin hazırladığı dördüncü bülten "Sakın, Alçakları Uğratma!" çıktı.
Geçtiğimiz yaz Hindistan'ın başşehri Yeni Delhi'de iki gökdelen kaçak yapı olduğu gerekçesiyle...
Sınıf Bilinci’nin yeni nüshası neşrolundu. Bu cümleyi "Sınıf Bilinci’nin yeni muskası" diye kursak yadırganacaktı. Halbuki muska kelimesi nüshanın dilimizde aldığı başka bir şekildir.
Misak-ı Milli haritalı ve Türk yazısıyla matbu harflerle neşrettiğimiz İstiklâl Marşı...