"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır. Bütün mesele; İbranî-Hıristiyan medeniyetin Türkiye'ye ve İslâm'a biçtiği yere ve bu yerin kaçınılmaz bir realite olduğuna rıza ya da red meselesidir. Bu rıza küfrün figüranlığına, red ise kulluğun asaletine râci'dir. Asaletini kaybettiğin vakit, vekâleten yaşadığın hayat cehenneme alıştırma yapmaktan başka bir şey değildir."
İstiklâl Marşı’nın yer almadığı anayasa her halükârda 17. asırda doğmuş olan ya da en büyük şahlanışını gerçekleştirmiş olan Avrupa Medeniyeti’nin kıytırık bir ilâvesi olmayı kendisi için iyi sayacaktır.
"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır.
"Dünyada İslâm'ın bir istiklâl iddiasında bulunduğu yegâne ülke Türkiye'dir. Hiçbir ülkede İslâm'ın istiklâli uğruna idareye hâkim olmuş bir zümrenin mevcudiyeti bahis konusu değildir.
Size deniliyor ki, ne istiyorsunuz, geçinecek kadar para değil mi? Çoluğun çocuğun da sefil olmasın, işte bu kadar.
"Türkiye, kendini seçmiş isimsizlerin inşa ettikleri bir ülkedir. Bir ülke olarak Türkiye idame edecekse, kendini seçmiş isimsizlerin
"Bizim 'hak' konusunda kâfirlerin asla sarsamayacağı bir fikrimiz olmalı. 'Hak' hiçbir zaman dünyevî teçhizat değildir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ayakta durmasının tek sebebi hâlâ bizim Mekke ve Medine’yi Müslüman hâkimiyetine kavuşmasını sağlama ümidimizdir.
İstiklâl Marşı’nın yer almadığı anayasa her halükârda 17. asırda doğmuş olan ya da en büyük şahlanışını gerçekleştirmiş olan Avrupa Medeniyeti’nin kıytırık bir ilâvesi olmayı kendisi için iyi sayacaktır.
"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır.
"Dünyada İslâm'ın bir istiklâl iddiasında bulunduğu yegâne ülke Türkiye'dir. Hiçbir ülkede İslâm'ın istiklâli uğruna idareye hâkim olmuş bir zümrenin mevcudiyeti bahis konusu değildir.
Size deniliyor ki, ne istiyorsunuz, geçinecek kadar para değil mi? Çoluğun çocuğun da sefil olmasın, işte bu kadar.
"Türkiye, kendini seçmiş isimsizlerin inşa ettikleri bir ülkedir. Bir ülke olarak Türkiye idame edecekse, kendini seçmiş isimsizlerin
"Bizim 'hak' konusunda kâfirlerin asla sarsamayacağı bir fikrimiz olmalı. 'Hak' hiçbir zaman dünyevî teçhizat değildir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ayakta durmasının tek sebebi hâlâ bizim Mekke ve Medine’yi Müslüman hâkimiyetine kavuşmasını sağlama ümidimizdir.
İstiklâl Marşı’nın yer almadığı anayasa her halükârda 17. asırda doğmuş olan ya da en büyük şahlanışını gerçekleştirmiş olan Avrupa Medeniyeti’nin kıytırık bir ilâvesi olmayı kendisi için iyi sayacaktır.
"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır.
"Dünyada İslâm'ın bir istiklâl iddiasında bulunduğu yegâne ülke Türkiye'dir. Hiçbir ülkede İslâm'ın istiklâli uğruna idareye hâkim olmuş bir zümrenin mevcudiyeti bahis konusu değildir.