Biz İstiklal Marşı’nı yapacağımız bir takım işlerin bahanesi, kılıfı ya da maddesi olarak görmüyoruz. İstiklal Marşı’nın kendisi bir programdır. Yani “Sen şehid oğlusun, incitme yazıktır atanı” dediği zaman, bu bir program. Şehid oğlu musun, değil misin? Mesele burada.
"İstiklâl Marşı'nı kendine talimat kabul eden insanlar kâfirlerin Müslümanlar için hazırladıkları tuzaktan beri olurlar.
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
"Bugün geldiğimiz noktada, İstiklâl Harbi'nin mağlupları, İstiklâl Harbi'nin kazanılmış
Kaç yüz yıl oldu ki, “Türk olsaydı Türkiye’ye bunu yapar mıydı?” sorusunu sorduran idarecilerimize alkış tutarak yaşıyoruz.
"İstiklal Marşı Derneği, ‘ben Türk değilim, ama bu topraklarda benim de hakkım var’ diyenlerin havalarını alması için kurulmuştur."
"İstiklâl Marşı'nı kendine talimat kabul eden insanlar kâfirlerin Müslümanlar için hazırladıkları tuzaktan beri olurlar.
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
"Bugün geldiğimiz noktada, İstiklâl Harbi'nin mağlupları, İstiklâl Harbi'nin kazanılmış
Kaç yüz yıl oldu ki, “Türk olsaydı Türkiye’ye bunu yapar mıydı?” sorusunu sorduran idarecilerimize alkış tutarak yaşıyoruz.
"İstiklal Marşı Derneği, ‘ben Türk değilim, ama bu topraklarda benim de hakkım var’ diyenlerin havalarını alması için kurulmuştur."
"İstiklâl Marşı'nı kendine talimat kabul eden insanlar kâfirlerin Müslümanlar için hazırladıkları tuzaktan beri olurlar.
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
"Bugün geldiğimiz noktada, İstiklâl Harbi'nin mağlupları, İstiklâl Harbi'nin kazanılmış