İstiklal Marşı Derneği kendini ‘son ocak’ olarak görüyor. Aynı zamanda Nasreddin Hoca’nın torunu olarak da ‘göle çalınan maya’ olarak da görüyor. Birileri diyorlar ki göl maya tutmaz. Biz de sen bilirsin diyoruz.
"Bizim burada, itikadî bakımdan başkalarının bir şekilde imreneceği insanlar olmamız zarureti var.
“İstiklâl Marşı’nın Anayasa’dan çıkmasında bir mahzur yok.” diyen herkes Türkiye’nin bir birim olarak, bir ülke olarak varlığından vazgeçmiş demektir.
"Bizim vatanımız kâfirle çatışmanın ve ona galebe çalmanın temin ettiği bir yaşama alanıdır.
İnsanlar kâfirler eliyle, kâfirler diliyle öyle bir yola sokuldular ki her parçanın diğeri aleyhine işlediği bir terkip esas alındı.
Biz diyoruz ki Tanzimat sonrasında Türk Milleti’nin varlığına yönelmiş tehditler başlangıçta lisana dair tehditlerdir.
İstiklâl Marşı'ndan öğreniyoruz ki Türk Milleti'ne Allah'ın va'dettiği günler var.
"Bu topraklar binlerce yıl boyunca yani antikiteden, belki arkaik zamanlardan beri birilerinin işgal alanı, birilerinin vilayetleri oldu