Türk Milleti diye bir şey varsa eğer, onun varlığını bu milletin önüne konan manialardan anlayabiliyoruz. Türk Milleti’nin önüne konan manialar Türk Milleti’nin mevcudiyetine işaret ediyor. Onun için her anti-Türk şey, “olan” bir şeyi gösteriyor. Bu manada mesela Türk musikisinin yok edilmesi milletin nelerden gıda temin ettiğini düşündürebilir.
"Türk milleti XIII. asırda doğmuştur ve bu doğumda ebeliği Yunus Emre yapmıştır.
"Şerefimizi birilerine satmak üzere 'iman sahibi' olmayı gözeten insanlardan ayrıldığımız için
Bizim kendimize mahsus bir hayatımız olması ve dünyada yaşanacak yer olarak Türkiye'nin işaret edilmesine sebep olacak bir donanıma sahip olmamız bizim şuurlu bir şekilde iktisadî bir düzenlemeye başvurmamızla mümkün olacak.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım demek, şu demektir: Hele vurmaya yeltenilen zincir bize gösterilsin; o vakit görelim Mevlâm n’eyler. Kaderime razıyım, yani esarete razı değilim.
Bu ülkede yaşayan insanların birbirlerine ait olduklarını kabul etmeleri lazım.
Biz Mekke ve Medine’yi kaybettik mi, kaybetmedik mi? Kimdik biz kaybetmiş olanlar? Müslümanlardık. Öyle değil mi? Yani Mekke ve Medine’yi Araplar mı kazandı?