Bizim hem İstiklâl Marşı Derneği olarak, hem de Türk olarak insanlara göstermemiz gereken şey kulluktan yüksek bir mertebenin olmadığıdır. Göstereceğimiz şey bundan ibarettir. Ama bu da, öyle, ısmarlama olacak bir şey değil. Bunun reçetesi falan filan yok. Gerçekten insanlar Allah'ın kulu olmayı bir kere yakaladılarsa o kendini pırıl pırıl gösterir. Onun için özel bir ikna metodu gerekli değildir. Ve bu, böyle bir mertebedir ki kimse senin elinden alamaz.
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
Türkiye’de İslamiyet’in bir itikadî zenginlik olduğu anlaşılmadıkça Türkiye’nin akıbetinin kötü bir akıbet olmasına engel olunamaz.
"Bizim 'hak' konusunda kâfirlerin asla sarsamayacağı bir fikrimiz olmalı. 'Hak' hiçbir zaman dünyevî teçhizat değildir.
Biz Türkler bir Sivas Kongresi toplamamış olsaydık, bir İstiklâl Harbi vermemiş olsaydık şimdi İslâm’ın arz üzerinde ancak müzelik bir kıymetinden bahis açılabilecekti.