Şu andaki Türkiye sınırları -Hatay da dâhil olmak üzere- aleyhine olan her şey Allah’la savaşın işaretidir. Kim bugün Türkiye’nin mevcut sınırları aleyhine bir işin içindedir; o Allah’la savaşıyor demektir. Çünkü biz İslâm’ın son ordusunun zaferi ile kurulmuş bir devletin sınırlarına sahibiz. Bu son ordunun da 27 Mayıs 1960 sabahı kendini ilga ettiği başka bir vakıadır.
"Aslına bakarsanız, çok uğraşıp, zora girip didinerek yüksek bir şahsiyeti temsil etme menziline ulaşıldığı söylentisi doğru değildir.
Ama bu İstiklâl Harbi’dir kurtuluş savaşı değildir. Bağımsızlık savaşı da değildir. Çünkü burası Yunanistan, Ermenistan, Gürcistan, Kürdistan, Irak, Suriye değil. Türkiye!
"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır.
"Bizim vatanımız kâfirle çatışmanın ve ona galebe çalmanın temin ettiği bir yaşama alanıdır.
"Ortaya Müslüman olmayan bir zıpçıktı, bir türedi-Türk çıkardıkları yetmiyormuş gibi;
"Daha önce iki kez vatan olan Türkiye'nin üçüncü kez vatan olma ihtimali yoktur
"Her şeyin nasıl bir yeri olduğunu anlamamız lazım. İslâm, başından beri bu topraklarda bir itikadî
"Türkçe bir kavmin dili değildir. Türkçe bir itikad dilidir. O da İslâm'dır.