"Müslümanlar asla şirke rıza göstermeme hususundaki hassasiyetleri dolayısıyla diğer dini geleneklerden ayrılırlar. Şayet 'Amerika'yla anlaşmadan bize bir alan tanınmaz' diyenlerden isek, 'Rabbimiz Allah'tır' demenin manasını izah edemeyiz. İstiklâl Marşı Derneği her halükârda karar verildiği takdirde, Türkiye'de bize dayatılan şeylerin dışında bir iş yapmanın mümkün olduğunu göstermek üzere vardır."
"Ortaya yalınkılıç ne Türkiye'yi ne dünyayı kurtarmak üzere atılıyoruz. Hatta Türkiye'nin başına gelmekte olan felaketin anlaşılabileceği konusunda bile umutlu değiliz.
Biz diyoruz ki Tanzimat sonrasında Türk Milleti’nin varlığına yönelmiş tehditler başlangıçta lisana dair tehditlerdir.
İstiklâl Marşı’nın yer almadığı anayasa her halükârda 17. asırda doğmuş olan ya da en büyük şahlanışını gerçekleştirmiş olan Avrupa Medeniyeti’nin kıytırık bir ilâvesi olmayı kendisi için iyi sayacaktır.
İstiklâl Marşı, Türk milletinin tarih sahnesindeki mevcudiyeti hususunda ısrar edişinin belgesidir.
Biz duamızı “şerrin mâniayla karşılaşması, hayrın önünün açılması” yolunda yapacak keyfiyeti tutturabilirsek ondan sonrasını zaten melekler yapar.
"1945 yılında Almanlar savaşı kaybettikleri zaman, Ernst Jünger’in tespit ettiği üzere
"Dünyaya sözünü dinleten Türk yoktur, demek yanlıştır. Fakat kimdir o? Türkiye'yi elinde tutandır