"İstiklâl Marşı Derneği üyeleri olarak yerimizi -Rasûlullah'ın emrine uyarak, ne pahasına olursa olsun, yerlerini terk etmeyen- Uhud okçularının yeri olarak görüyoruz."
Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra İstiklâl Marşı sanki bir vitrin malı gibi algılandı; ne dediğine hiç kimse kulak vermedi.
Türkiye’nin yaşama şartları bakımından özenilir bir yer haline gelmesi Mekke ve Medine’nin İslâm kültürüne geri dönmesinin başlangıcı olacaktı.
İstiklâl Marşı baştan sona 41 mısra boyunca bir şey söylüyor. Bunu acaba kime söylüyor?
"Biz Hz. Adem (as)'den beri gelen, esası Allah'a teslimiyet olan dine mensup olmakla kendimizi huzur içinde hissediyoruz.
Kapitalizmin bir hasmı varsa bunun adı “Türk düzeni” olarak konabilir; sosyalizm veya komünizm olarak değil.
"Bize dostluk gösterecek olan ancak kendine 'dost olarak Allah yeter' şiarını seçendir.