Çelimli Çalım Mecmuamızın sekizinci sayısı çıktı.
Türk aleyhine dünyanın her yerinde, her kilometre karesinde dolap döndürülüyor. Dolabın dönmesinden duyulan memnuniyet hem dolabı döndürenlere aittir, hem de dolap dingiliyle birlikte ve kendi etrafında fırıldak gibi dönen ahmak sürüsüne. Türkler kendi başlarına ne geldiğinden haberdar mıdırlar? Türk aleyhine dolap çevirenlerin hangi namussuzlar olduğunu biliyorlar mı? Başkalarını bilmem; ama bir Türk, kalın bir Türk olarak ben biliyorum: Mahut namussuz makulesi kampının bir yanını kendileri “sahip” denilerek çağırılanlar, yani yerkürenin hegemon sahipleri dolduruyor. Kampın daha geniş diğer yanında ise hegemonyanın sâlikleri var. Dolap fırdolayı dönüyor. Döndükçe hızını artırıyor.
Sekizinci sayının içindeki yazılar ise şu şekildedir:
Hicreti başlangıç kabul etmek dünyayı Müslim-gayrimüslim olarak ikiye ayırmak, takvim olarak İslam takvimini, saat olarak İslam saatini ve yazı olarak İslam yazısını benimsemek demektir.
İstiklâl Takvimi’nin 1438 senesine ait nüshası yeni resimleri, dersleri, temrinleriyle neşrolundu.
İstiklâl Marşı Derneğinin 12. sene-i devriyesi münasebetiyle Nasrullah Camii'nde okunan mevlid-i şerif ve İstiklâl Marşının ardından "Türk Olmak" serlevhalı panelimiz Kastamonu Üniversitesi Ahmet Yesevi Konferans Salonu yapıldı.
İstiklal Marşı Derneği'nin hazırladığı ve TİYO’nun "Mecburi Kıraat" adlı yeni serisinin ilk kitabı olan "Ömer Seyfettin - Hikayeler" neşrolundu.