"SINIF BİLİNCİ - YAZ"
 
Türk harfleriyle yazdık; yaza yaza yaz geldi. Bir çevrim tamamlandı. Mevsimlerden geçerek vardığımız yer Sınıf Bilincimizi pekiştirdi. Modern hayatın insanlara dayattığı gibi yaz mevsiminin tatile, rehavete, atalete açık kapılarına yanaşmadan çalıştık. Bilincimizi harflerimizle biledik. Hazırlığımızın “berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmak” mısraıyla kurbiyetinden güç devşiriyoruz. Yaz mevsimine bir bitiş değil yepyeni bir başlangıç nazarıyla bakıyoruz. Bu sebeple Sınıf Bilinci mecmuamızın yeni sayıları yakın bir zamanda katlanarak devam edecek. Sınıf Bilinci’nin karşısındaki her nevi bilincin kafir bilinciyle ya da kafir bilincine hizmet etmekle bağlı olduğunu biliyoruz. Yaz nüshamızda da Güz, Kış, Bahar sayılarında olduğu gibi düşman çatlatıyoruz. Duamız Latin hurufatından medet umanların ellerinin Ebu Leheb’in eli gibi -Yaz Sayımızın sıcağıyla- kurumasıdır.
 
(Sınıf Bilinci mecmuamızın YAZ ve diğer nüshaları TİYO Yayıncılık'tan, dernek şubelerimizden ve kitapçılardan temin edilebilir.)
 
“İstiklâl Marşı’nın Bu Milletin Millî Marşı Olduğu İlk Defa 1982 Anayasası’nda Zikrediliyor”

Biz şu anda ne isek dünyanın bundan sonra alacağı şekil de birebir bizim bugünkü halimizle irtibatlıdır. Defalarca, yıllarca söyledik. İstiklâl Marşı sadece 12 Eylül 1980 darbesinden sonra hazırlanan ve 1982 yılında halk oylamasıyla resmiyete kavuşan Anayasa’da zikrediliyor.

TÜRK MİLLETİNİN ÖNÜNE BİR TEK HEDEF BİLE KONMAMIŞTIR

Biz İstiklâl Marşı Derneği olarak kurulduğumuz günden itibaren şunu söylüyoruz: İslâm’ın içinde hiçbir kötülük yoktur ama İslâm’ın dışında hiçbir iyilik yoktur! “Bunu gâvurlar daha iyi yapıyor” dediğiniz zaman İslâm’ın dışında bir iyilik arıyorsunuz demektir.

Bir İdeoloji Olarak İstiklâl Marşı

Demek Türkiye’de bizim meselemiz “biz” olup olmadığımız konusundaki sarahattir. “Biz” dediğimiz zaman birbirimizi kastediyor muyuz? Bundan daha önemli hiçbir şey yok. Eğer “biz” dediğimiz zaman birbirimizi kastedebiliyorsak bizden hiçbir şey koparamazlar.

Hanyasız Konya’ya Konya Demeyenlerdeniz

Türk iseniz Hanya’yı hesaba katmadan Konya’ya sahip çıkamayacağınız kafanıza dank etmiştir. Sizin millî varlığınızın en önemli parçası Hanya’nın Konya’dan önce Darü’l İslâm’a duhul eylediği gerçeğidir.

Saymayan Sayılmaz 1

İçinde bulunduğumuz vaziyeti size izah etmek istiyorum. Sizden gelecek soruların kalkış yerini işaret edebilmek için; bu aynı zamanda, sizden gelecek sorulara hangi açıdan cevaplar sunacağımın da bir işareti olacak. Çevreye başından beri dikkatle yaymak istediğim şey buranın bir İsmet Özel kulübü olmadığının anlaşılmasıdır. Ama ne yazık ki işin bir başka yönü var ki o yönü ihmal ettiğimizde bir tür verimsizliğe hapsolunuyoruz :

İstiklâl Marşı İle Asrın İdrâki

İstiklâl Marşı İle Asrın İdrakine Baktığımızda Gayet Net Bir Tablo Görürüz: 

1. Asrın idraki bize her şeyin imkânlar nispetinde mümkün olduğunu; önce imkânları ele geçirmek gerektiğini telkin ediyor.

BİZ NEDEN ORUÇ TUTUYORUZ?

"Bizi Türklükten nasıl uzak tuttuklarını anlamak için bizi İslam'dan nasıl uzak tuttuklarını anlayabilmemiz lazım. Bugün Ramazan ayındayız. Bize Ramazan ayı denince ne anlaşılması gerektiğini gayr-i Müslimler telkin etti.

"Doğrudan Doğruya Gönderme Mekke Kalesi’ne"

“O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak

  O benimdir, o benim milletimindir ancak”