"SINIF BİLİNCİ - YAZ"
 
Türk harfleriyle yazdık; yaza yaza yaz geldi. Bir çevrim tamamlandı. Mevsimlerden geçerek vardığımız yer Sınıf Bilincimizi pekiştirdi. Modern hayatın insanlara dayattığı gibi yaz mevsiminin tatile, rehavete, atalete açık kapılarına yanaşmadan çalıştık. Bilincimizi harflerimizle biledik. Hazırlığımızın “berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmak” mısraıyla kurbiyetinden güç devşiriyoruz. Yaz mevsimine bir bitiş değil yepyeni bir başlangıç nazarıyla bakıyoruz. Bu sebeple Sınıf Bilinci mecmuamızın yeni sayıları yakın bir zamanda katlanarak devam edecek. Sınıf Bilinci’nin karşısındaki her nevi bilincin kafir bilinciyle ya da kafir bilincine hizmet etmekle bağlı olduğunu biliyoruz. Yaz nüshamızda da Güz, Kış, Bahar sayılarında olduğu gibi düşman çatlatıyoruz. Duamız Latin hurufatından medet umanların ellerinin Ebu Leheb’in eli gibi -Yaz Sayımızın sıcağıyla- kurumasıdır.
 
(Sınıf Bilinci mecmuamızın YAZ ve diğer nüshaları TİYO Yayıncılık'tan, dernek şubelerimizden ve kitapçılardan temin edilebilir.)
 
"SINIF BİLİNCİ - YAZ"

Türk harfleriyle yazdık; yaza yaza yaz geldi. Bir çevrim tamamlandı. Mevsimlerden geçerek vardığımız yer Sınıf Bilincimizi pekiştirdi. Modern hayatın insanlara dayattığı gibi yaz mevsiminin tatile, rehavete, atalete açık kapılarına yanaşmadan çalıştık.

SERMAYE HAZRETLERİNİN NAZİK MÜSAADELERİYLE

Yazdıklarım okunmuyor değil. Kimler okuyor yazdıklarımı? Bir yolda benimle yürümek, bir mesafeyi benimle kat etmek isteyenler mi? Bu sualin cevabına matuf bahsi hiç açmayalım.

 

EBCED HEVVEZ HUTTİ KELEMEN

Hevvez, hutti, kelemen

Ben bu işe gelemen 

Bacaklarım gısacuk 

Falakaya giremen 

(Türk çocuklarının bir tekerlemesi)

İRTİCA ELDEN GİDİYOR

Rivayet edilir ki bir zamanlar ülkemizde “din elden gidiyor” diye haykıran insanlar varmış. Bu insanlar gerçekten var mıymış, var idiyseler böyle haykırmakla neyi murad etmektelermiş, bunlar konumuz değil.

“İstiklâl Marşı’nın Bu Milletin Millî Marşı Olduğu İlk Defa 1982 Anayasası’nda Zikrediliyor”

Biz şu anda ne isek dünyanın bundan sonra alacağı şekil de birebir bizim bugünkü halimizle irtibatlıdır. Defalarca, yıllarca söyledik. İstiklâl Marşı sadece 12 Eylül 1980 darbesinden sonra hazırlanan ve 1982 yılında halk oylamasıyla resmiyete kavuşan Anayasa’da zikrediliyor.

Saymayan Sayılmaz 1

İçinde bulunduğumuz vaziyeti size izah etmek istiyorum. Sizden gelecek soruların kalkış yerini işaret edebilmek için; bu aynı zamanda, sizden gelecek sorulara hangi açıdan cevaplar sunacağımın da bir işareti olacak. Çevreye başından beri dikkatle yaymak istediğim şey buranın bir İsmet Özel kulübü olmadığının anlaşılmasıdır. Ama ne yazık ki işin bir başka yönü var ki o yönü ihmal ettiğimizde bir tür verimsizliğe hapsolunuyoruz :

"İstiklâl Marşı metni neyi hak ettiğimizi bize öğretir."

Yani her aşamada önümüzde Türkiye için hayrı talep eden, hayır için dua eden enayiler ve Türkiye’nin asla paçasını kurtaramayacağını düşünen uyanıklar vardı. Bugün hâlâ aynı şey söz konusu.

BİZ NEDEN ORUÇ TUTUYORUZ?

"Bizi Türklükten nasıl uzak tuttuklarını anlamak için bizi İslam'dan nasıl uzak tuttuklarını anlayabilmemiz lazım. Bugün Ramazan ayındayız. Bize Ramazan ayı denince ne anlaşılması gerektiğini gayr-i Müslimler telkin etti.