...İstiklâl Marşı’nın beste yarışması açılmıştır. Yirmi dört beste gelir ve bir karara bağlanmaz, İstiklâl Marşı bir besteye oturtulmaz. 1930’a kadar İstiklâl Marşı yirmi dört farklı besteyle değişik değişik bölgelerde söylenerek gelir. Mesela Edirneli bir müzik öğretmeni bir beste yapmıştır. Edirne’de onun bestesiyle söylenir İstiklâl Marşı... Kayseri’de başka birisi yapmıştır onun bestesiyle söylenir. Hatta tanıdık isimlerden mesela Kazım Karabekir’in bir bestesi vardır, Hasan Basri Çantay’ın bestesi vardır. Lemi Atlı, Saadettin Kaynak vesaire... yirmi dört ayrı besteyle farklı farklı okunan bir İstiklâl Marşı’yla geldik biz 1930’a kadar. 1930’da ise bugünkü bilinen Zeki Üngör’ün bestesine oturtulmuştur İstiklâl Marşı. Zeki Üngör ifadesine göre bu beste 1922 yılında yazılmıştır ve İstiklâl Marşı’nı önüne koyarak icra ettiği bir beste değildir. İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunu öğrenince, o hadiseden etkilenerek piyanonun başına geçtiğini ve o besteyi yaptığını söyler. Suphi Nuri İleri ise bunun zinhar yanlış olduğunu, Zeki Üngör’ün ortada daha İstiklâl Harbi bile yokken 1917-18’de bu besteyi yaptığını ve “Kimler için yaptığını da herkes bilir.” diyerek bir göndermede bulunur.
Zeki Üngör bestesinin dahası vardır: 1930’da millî marş olsun diye teklif edilen beste olmuştur. Yani İstiklâl Marşı’nı ilga edip, yerine bu bestenin millî marş yapılması teklif edilmiştir. Sadece besteden ibaret bir millî marş! Ki bu yapılmak istenen şeyin örneği de vardır: İspanya millî marşı Marcha Real besteden ibaret bir millî marştır. O beste üzerine sonradan güfte yazılmıştır. İşte Zeki Üngör’ün bestesi de bu şekilde düşünülmüştür. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum, bugünkü mevcut resmî besteyle İstiklâl Marşı okumak, İstiklâl Marşı’na düşmanlıktır. İstiklâl Marşı’nı ilga edip yerini alacak bir besteyle bugün İstiklâl Marşı söylenmektedir. O bestenin üzerine İstiklâl Marşı zorla sıkıştırılmış, tıkıştı- rılmıştır; kesinlikle anlaşılmamak üzere... Onun için kolu bacağı sağdan soldan sarkar. Bugünkü cari besteyle İstiklâl Marşı okumak İstiklâl Marşı’na düşmanlıktır. İstiklâl Marşı düşmanlığı Türkiye düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı İslâm düşmanlığıdır. Bugünkü halinden hiçbir şey anlaşılmaz, hiçbir şey anlaşılmaz! Üç kişi okumaya kalksın, üç farklı ses çıkar. Ama biz bir salon dolusu insan gayet düzgün bir şekilde okuyabildik. Kastamonu’dan katılan arkadaşların hiçbirisi bu besteyi duymamış olsalar bile hemen ikinci mısradan sonra katılabildiler koroya.
Durmuş Küçükşakalak, Türk Kim? Türkiye Neresi? İstiklâl Marşı Neyin Nesi?, 11 Mart 2017, Kastamonu
Biz İstiklâl Marşı Derneği olarak toplantılarımıza Bayram Tekbiri olarak da bilinen Teşrik Tekbiri ile başlıyoruz, arkasından Salât-ı Ümmiye getiriyoruz. Arkasından da İstiklâl Marşı’nı orijinal bestesiyle söylüyoruz.
-İstiklâl Harbi’ni esas mı alıyorsunuz?
- Bence ayağımızı basacağımız yer İstiklal Harbi’dir. Başlangıç noktası.
İçinde bulunduğumuz vaziyeti size izah etmek istiyorum. Sizden gelecek soruların kalkış yerini işaret edebilmek için; bu aynı zamanda, sizden gelecek sorulara hangi açıdan cevaplar sunacağımın da bir işareti olacak. Çevreye başından beri dikkatle yaymak istediğim şey buranın bir İsmet Özel kulübü olmadığının anlaşılmasıdır. Ama ne yazık ki işin bir başka yönü var ki o yönü ihmal ettiğimizde bir tür verimsizliğe hapsolunuyoruz :
Zaten Siyasal İslâm’ın mayası sağlam değildi. Yani Siyasal İslâm ortaya çıktıktan sonra bir takım şuurlu Müslümanların bu hareketi sıhhate kavuşturmak üzere harekete geçmeleri gerekirdi.
Nereye mi? Nereden geldiysek oraya.. İnsanın nereden geldiği konusunda sarih bir fikri olmasa da mutlaka bir yerden geldiğini idrak edecek seviyeyi tutturması iyidir.
Dünya tarihinde, insanlık tarihinde iki büyük kırılma var. Birisi Kur’an-ı Kerim’in nazil olması, diğeri bugün Türkiye toprakları dediğimiz yerin darü’l-İslâm hale gelmesi. Bunları bir anlamamız lâzım. Kur’an-ı Kerim’in nazil olmasının insanlık bakımından önemi nedir?
Balkan Harbi ve Seferberlik tecrübesi bize çıkacağımız düzlüğü de takip edeceğimiz hattı da İstiklâl Marşı’nın yazılması ile gösterdi.
Biraz önce izlediğiniz panelde de arkadaşların sözlerinden İstiklâl Marşı Derneğinin niçin kurulduğuna dair birçok şey işittiniz. Bunlara muvazi olarak ben, bir şeyi netleştirerek devam edeceğim sözlerime.


