Nazlı Hilal

“Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl”, ne demek? Çehre neden çatık? Şeklen ve ruhen işgal altında bırakılmış bir İstanbul var. O İstanbul ki kubbe ve minareleri olmadığı zaman şeklini, Türklüğün istiklâlini temsil etmediği zaman da ruhunu fark etmek mümkün değildir. İşgal altında sadece şeklen İstanbul kalakalmıştır. İstanbul halkı işgale direnmek şöyle dursun adalet ve kalkınmayı işgal kuvvetlerinden dilenir haldedir. Gayr-i müslim yerli halk, Müslümanlığını koruyanlara kök söktürüyor. Müslimi, gayr-i müslimiyle İstanbul halkı millî mücadeleye hor bakıyor. Ankara’dakilerde insicam yok, tesanüt yok. Bizim kültürümüzde nazlı demek, iffetli demektir. Şimdiye kadar Türk olarak ne yapabildiysek hilâlin nazını çekmek suretiyle yaptık. O naza katlananlardan biri de benim. “Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl.”

İsmet Özel, Bugünün Birincisi Sensin

Valery Önce Taharet Almayı Öğrensin

Cuma Mektupları’na “Bir siperden söz ediyorum” diyerek başlamıştınız. İstiklâl Marşı Derneği bir siper mi? Veya oradaki şey de bu olabilir mi? Bir de şunu eklemek istiyorum.

 

İstiklâl Marşı İle Asrın İdrâki

İstiklâl Marşı İle Asrın İdrakine Baktığımızda Gayet Net Bir Tablo Görürüz: 

1. Asrın idraki bize her şeyin imkânlar nispetinde mümkün olduğunu; önce imkânları ele geçirmek gerektiğini telkin ediyor.

“Birinci Meclis, İstiklâl Harbi’ni Komuta Eden, İstiklâl Marşı’nı Kabul Eden Meclistir. İkinci Meclis ise Lozan’ı Kabul Eden Meclistir.”

23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi açıldığında Antep’e “Bize mebus gönderin!” telgrafı gelir. Antep’in ileri gelenleri toplanıp, “Eğer Ankara’ya biz gidersek ve Ankara İstiklâl Harbi’ni kaybederse İstanbul bizi sürgüne gönderir

"İstiklâl Marşı’nı Raftan İndireceğiz"

Sakarya Zaferimiz tesirsiz bırakılmak istendiği için Misak-ı Millî tahakkuk ettirilmemiş, İstiklâl Marşı rafa kaldırılmıştır.