"Türkiye'nin geleceğine dair tavrımız doğrudan itikadi tercihimizle alakalıdır. Bütün mesele; İbranî-Hıristiyan medeniyetin Türkiye'ye ve İslâm'a biçtiği yere ve bu yerin kaçınılmaz bir realite olduğuna rıza ya da red meselesidir. Bu rıza küfrün figüranlığına, red ise kulluğun asaletine râci'dir. Asaletini kaybettiğin vakit, vekâleten yaşadığın hayat cehenneme alıştırma yapmaktan başka bir şey değildir."
"Bugün geldiğimiz noktada, İstiklâl Harbi'nin mağlupları, İstiklâl Harbi'nin kazanılmış
Türk milleti birçok kavmi bünyesinde erittiyse, bunu herhangi bir kavme mahsus kültür içinde erimemiş olmasına borçludur.
"Bizim burada, itikadî bakımdan başkalarının bir şekilde imreneceği insanlar olmamız zarureti var.
Türkiye diye bir ülke olduğunu kabul ettiğiniz zaman Büyük Yunanistan’ın bir parçası olmadığımızı, Ermenistan’ın bir parçası olmadığımızı, Kürdistan’ın bir parçası olmadığımızı, Gürcistan’ın bir parçası olmadığımızı söylemiş oluyoruz.
Türkiye’de yaşayan insanları tehdit etmek, şantaj uygulamak dünden daha kolay.
"Biz Hz. Adem (as)'den beri gelen, esası Allah'a teslimiyet olan dine mensup olmakla kendimizi huzur içinde hissediyoruz.
"Direniş ve atılımla neyi kastediyoruz? Direniş sahası 780 bin kilometrekarelik Türkiye topraklarıdır.
Kim bugün Türkiye’nin mevcut sınırları aleyhine bir işin içindedir; o Allah’la savaşıyor demektir.
"Bugün geldiğimiz noktada, İstiklâl Harbi'nin mağlupları, İstiklâl Harbi'nin kazanılmış
Türk milleti birçok kavmi bünyesinde erittiyse, bunu herhangi bir kavme mahsus kültür içinde erimemiş olmasına borçludur.
"Bizim burada, itikadî bakımdan başkalarının bir şekilde imreneceği insanlar olmamız zarureti var.
Türkiye diye bir ülke olduğunu kabul ettiğiniz zaman Büyük Yunanistan’ın bir parçası olmadığımızı, Ermenistan’ın bir parçası olmadığımızı, Kürdistan’ın bir parçası olmadığımızı, Gürcistan’ın bir parçası olmadığımızı söylemiş oluyoruz.
Türkiye’de yaşayan insanları tehdit etmek, şantaj uygulamak dünden daha kolay.
"Biz Hz. Adem (as)'den beri gelen, esası Allah'a teslimiyet olan dine mensup olmakla kendimizi huzur içinde hissediyoruz.
"Direniş ve atılımla neyi kastediyoruz? Direniş sahası 780 bin kilometrekarelik Türkiye topraklarıdır.
Kim bugün Türkiye’nin mevcut sınırları aleyhine bir işin içindedir; o Allah’la savaşıyor demektir.
"Bugün geldiğimiz noktada, İstiklâl Harbi'nin mağlupları, İstiklâl Harbi'nin kazanılmış
Türk milleti birçok kavmi bünyesinde erittiyse, bunu herhangi bir kavme mahsus kültür içinde erimemiş olmasına borçludur.
"Bizim burada, itikadî bakımdan başkalarının bir şekilde imreneceği insanlar olmamız zarureti var.
Türkiye diye bir ülke olduğunu kabul ettiğiniz zaman Büyük Yunanistan’ın bir parçası olmadığımızı, Ermenistan’ın bir parçası olmadığımızı, Kürdistan’ın bir parçası olmadığımızı, Gürcistan’ın bir parçası olmadığımızı söylemiş oluyoruz.