"Şimdi çok pratik bir noktayı işaret edeyim. Biz bugün üç cârî belâ olarak üç hususu, üç kalemi zikrettik; Yeni Anayasa, Başkanlık Sistemi ve Dokunulmazlıkların Kaldırılması. Bugün Türkiye’de Türk Milleti’ne mensup olmak sebebiyle kendini iyi, rahat hisseden insanların gözleri ve kulakları büyük ölçüde baş edemeyecekleri yanılgılarla, yanılsamalarla meşgul ediliyor. Şairler diğer bütün sanatçılardan farklı olarak hâlihazır duruma çok gerilerden ya da çok uzaklardan bakmayı başarmakla ayrılır. Diğer sanatçıların da çok önemli hassaları vardır fakat şairlerin bilhassa böyle bir özelliği vardır ki onlar çok arkalara, çok gerilere çekilebilirler veyahut çok önlere fırlayıp oradan hâlihazırdaki duruma bakabilirler. Şimdi o yüzden birçoklarının gözünden kaçan bir şey benim gözümden kaçmadı. Suriye meselesi, Suriye’den Beşar Esad yönetiminin uzaklaştırılması meselesi iki senedir devam ediyor. Bu meselede gittikçe artan bir sıcaklık bahis konusu ama bu mesele daha tam ısınmadığı sıralarda Beşar Esad Türkiye’de yerini terk etmesini teklif eden insanlara karşı yerinin sağlam olduğunu şöyle açıklamıştı: “Ben Suriye’de bana telkin edilen reformları yapıyorum, siz daha bir Anayasa meselesinin halledemediniz, bir Anayasa çıkaramadınız.” Böyle diyerek, AKP yönetimine dönerek böyle bir suçlamada bulundu. Tabi onu konuşmanın zamanı gelecek ama Beşar Esad’ın yüz yüze kaldığı zorluklarla Türkiye’de AKP yönetiminin üzerine aldığı işler aynı kabın içinde kaynayan işlerdir. Ben bunu söylediğim zaman önemli bir şey naklettiğimi sanıyorum ama inşallah öyledir."
26 Ocak 2013
İstiklâl Marşı Derneği Genel Başkanı Şair İsmet Özel’in “Üç Cârî Belâ” adlı paneldeki konuşmasından.
İstiklâl Marşı’nın rüyayla irtibatı vardır. Şunu İstiklâl Marşı’na itiraz edenler de sık sık dile getirirler: Derler ki, İstiklâl Marşı’nda iki dil var, iki farklı üslup var. Bu gerçekten de böyledir.
Ben 1944 doğumluyum ve 1950 yılında ilkokula başladım. Ben doğduğum sırada Amerikan askerleri Almanya’yı işgal etmek üzere Almanya sınırını geçmekteydiler.
Cuma Mektupları’na “Bir siperden söz ediyorum” diyerek başlamıştınız. İstiklâl Marşı Derneği bir siper mi? Veya oradaki şey de bu olabilir mi? Bir de şunu eklemek istiyorum.
Zaten Siyasal İslâm’ın mayası sağlam değildi. Yani Siyasal İslâm ortaya çıktıktan sonra bir takım şuurlu Müslümanların bu hareketi sıhhate kavuşturmak üzere harekete geçmeleri gerekirdi.
Bayrağımızda bir ay-yıldız var. Ay-yıldız mı var yoksa hilal ve yıldız mı var? Önce ay-yıldız var diyelim, bu ay-yıldız nereden neşet olmuş?
Kimiz biz Türkler? Irkçı olduğumuzu söylüyorlar. Bunu söyleyenler Türk ırkının özelliklerini zikretme kaabiliyeti de gösterebiliyorlar mı? Türklük dediğimizde kavmiyetçilik yaptığımızı söyleyenler de var.
Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl”, ne demek? Çehre neden çatık? Şeklen ve ruhen işgal altında bırakılmış bir İstanbul var.