“İstiklâl Marşı Şehitler ile Şehit Oğulları Arasında Bir Mukabeledir, Bir Konuşmadır”

İstiklâl Marşı’nın rüyayla irtibatı vardır. Şunu İstiklâl Marşı’na itiraz edenler de sık sık dile getirirler: Derler ki, İstiklâl Marşı’nda iki dil var, iki farklı üslup var. Bu gerçekten de böyledir. İşte İstiklâl Marşı’ndaki bu ikili dilin sebebi rüyayla irtibatlı olmasıdır. Mehmet Âkif rüyasında bir şeyler gördü ve ona cevaben “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım” mısraı ile başlayan iki dörtlüğü yazdı. Bu nasıl oldu? İstiklâl Marşı’na biraz dikkatli bakarsak her iki kıtada bir muhatap değişir yahut özne değişir. Başlangıçta “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak”la başlar... Birisi birisine korkma diyor, yani gizli özne diye bir şey varsa, o “sen”dir, “Korkma” denilen. Türk Milletinin eseridir İstiklâl Marşı... Türk Milleti kimlerden müteşekkildir? İki unsurdan müteşekkildir: Bir şehitler, iki şehit oğulları. Türk Milletinin üçüncü bir unsuru yoktur. İstiklâl Marşı şehitler ile şehit oğulları arasında bir mukabeledir, bir konuşmadır. Mukabele nasıl yapılır? Ya ayniyle karşılık verilir yahut daha fazlası verilir. İstiklâl Marşı’nda sürekli ziyadesiyle yapılan bir mukabele şeklinde yürür.

Durmuş Küçükşakalak, İstiklâl Marşı’nı Kim Yazdı?, Basın Toplantısı, 11 Temmuz 2015, İstanbul

Türk Bayrağı ve Sancak-ı Şerif

Sancak, ordu komutanına alemdir, onu temsil eder. Bayrak ise bir topluma, kavme, millete âlemdir, onları temsil eder. Niçin “al bayrak” denmeyip de “al sancak” denmiştir?

Kür Tale Viame Leka Dın

Önce kadınlığın, ameleliğin, Aleviliğin, Kürtlüğün ortaya nasıl iseler öyle çıkmadığını, çıkarılmadığını ve dikkatlerin kadınlar, ameleler, Aleviler, Kürtler bakımından iyi olanın hangisi olduğuna çevrilmediğini vurgulamamız gerek.

“Bila Merci Hakim ve Âmir Olma”

Marşımızın isminde yer alan istiklâl / استقلال kelimesi Arapçada olmayan bir kelimedir. Daha doğrusu evvelden olmayan günümüzde ise kullanılan bir kelimedir.

TOPARLANIN, GİDİYORUZ!

Nereye mi? Nereden geldiysek oraya.. İnsanın nereden geldiği konusunda sarih bir fikri olmasa da mutlaka bir yerden geldiğini idrak edecek seviyeyi tutturması iyidir.

İstiklâl Marşı ile Asrın İdrâki

Zaten  Siyasal  İslâm’ın mayası sağlam değildi. Yani Siyasal İslâm ortaya çıktıktan sonra bir takım şuurlu Müslümanların bu hareketi sıhhate kavuşturmak üzere harekete geçmeleri gerekirdi.

BAŞINI ÖRTEN KIZLAR FELSEFE BİLMELİDİR

Hükümranlığı altında bulunduğumuz medeniyet çerçevesinde erkekler günlük hayatlarını sürdürmekte iken Müslüman kimliklerini dışa vurmak mecburiyeti altında kalmıyorlar.

Bizim Asıl İstiklâl Marşı’mız Tekbir ve Salavat’tır

Biz İstiklâl Marşı Derneği olarak toplantılarımıza Bayram Tekbiri olarak da bilinen Teşrik Tekbiri ile başlıyoruz, arkasından Salât-ı Ümmiye getiriyoruz. Arkasından da İstiklâl Marşı’nı orijinal bestesiyle söylüyoruz.

“İstiklâl Marşı Sevr Mağarasında Allah Rasûlü’nün Hz. Ebubekir’e Hitap Ettiği Gibi Başlar: Korkma!”

12 Mart 1921’de İstiklâl Marşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından millî marşımız olarak kabul edildi. Daha Sakarya Meydan Muharebesi olmamıştı, bizim istiklâlimizi kazandığımıza dair bir sarahat yoktu.