LA İLÂHE’NİN LA’SI

Bizi cehennem ateşinden kurtaracağına inandığımız söz “la” ile bir olumsuzlamayla başlar. Bu demektir ki insanoğlunun dünyada geçen hayatı varlıkla yokluk arasındaki sınırın nereden geçtiğini bilmekle şartlandırılmıştır. La ilâhenin la’sı önce doğru ile yanlış arasına kesin bir çizgi çeker. Tanrılardan bahsetmenin yanlış, Tanrı’ya tapmanın doğru olduğunu gösterir. Cahiliyet, neyi neden ayırmak gerektiğini bilmeyenlerin içinde bulundukları durumdur. Biz Müslümanlar her şeyden önce “la” (hayır) demesini öğrenmek suretiyle, neyin kabule şayan olduğunun ve neyin redde müstahak olduğunun farkına varırız. Hayır demesini bilmeyenin eline bilgi edinme fırsatı verilmeyecektir. Ama acaba hayır deme talihine kavuşmuş olan eline geçen fırsatı kullanma düzeyini tutturabilir mi? Türkiye, yani Türklerin şimdiki hali göz önüne alındığında tutturamaz demek gerekiyor.

Eğer Türklerin hayatında bir inanç derecelendirmesi yapıldığında, Müslümanlığın tuttuğu yer tali kalıyor ve o yeri itikâdi bir bütünlük anlamında Müslümanlıktan başka bir şeyin (meselâ medeniyetin, velev ki İslâm medeniyetinin) doldurması, mümkün sayılıyorsa o zaman birey ve toplum olarak Türklerin henüz ‘la’ demedikleri ortaya çıkar. Hangi açıdan bakarsak bakalım, biz Türkleri diğer insanlardan ayıran temel vasfın Müslümanlık olduğunu göreceğiz. Türk dili, Müslüman dünya görüş ve ona bağlı bir hayat tarzı sayesinde yüksek diller arasına girme üstünlüğüne ermiştir. Kur’an-ı Kerim Arapça nazil olduğu hâlde, dünyanın bugün aldığı şekli hesaba katarsanız ‘Hıristiyan Arap’ Araplığından fazla bir şey kaybetmiş gibi algılanmaz; ama dün olduğu kadar bugün de “Hıristiyan Türk” dediniz mi Türklerin tarafını değil; hem Türklere ve hem de Türklüğe husumet besleyen “karşı” tarafı işaret etmiş olursunuz.

Günümüz dünyasında Türklük bir şekilde belli olacaksa göz veya ten rengiyle, kafatası ölçüsüyle, soy ağacıyla belli olmaz. Olur diyenler varsa onları pek acı bir hüsran bekliyor. Bir insanın Türklüğünü belli eden onun tuttuğu taraftır. Toplum değerleri itibarıyla içinde yer aldığı, tarih oluşumu içinde kabullendiği, iyileşmesine yol açan tedbirler bakımından sorumluluğunu üstlendiği “taraf’’. Ne tarafta durduğunu söyle, sana Türk olup olmadığını söyleyeyim. Türklük benimsenen bir nitelik olarak söz konusu edildiğinde, tutulması vacip olan tarafın “gayri Müslim” taraf olmadığı aşikârdır. Gayr-i Müslimliğin Türklükle bağdaşmayacağı bedihidir. Hiçbir olayı, hiçbir değişimi, Müslümanlık lehine ve fakat Türklük aleyhine sonuç vereceği mülahazasıyla değerlendirmemiz mümkün değildir. Ters yönden gidilirse de yol kapalı. Yani herhangi bir olayın cereyan tarzının, herhangi bir değişimin gerekçesinin, Türklük için iyi; ama Müslümanlık için kötü sonuç vereceği de söylenemez. Söylenecekse La İlâhe’nin la’sı ancak tarihe ve topluma ilişkin gerçeklerin yükü altına girilerek söylenebilir. Türklük, ayrı; Müslümanlık ayrı diyenler, gerçekte hangi tarafı tuttuklarını saklamak isteyenlerdir.

İsmet ÖZEL, Başbaş Başbaşa Başabaş, (Sf: 109. Şule Yayınları, 2011)

23.03.2001 / Yeni Şafak
29.11.2001/Milli Gazete
24.07.2003 / Milli Gazete

 

Bugün Pazar Gâvurlar Azar

Bugünün tarihini biliyor musunuz? Hangi zamandayız? 1397 yılının Cemaziyel’evvel ayının 12’inci gününde miyiz; 1393 yılının Nisan ayının 18’inci gününde miyiz; yoksa bugün1 Mayıs 1977 mi ?

Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

“İnsan hayra dua ediyormuşcasına şerre de dua eder. Çünkü insan pek acelecidir.”17/11

 

“TEK DİL OLMADAN TEK MİLLET, TEK DEVLET, TEK VATAN, TEK BAYRAK OLMAZ”

1 Nisan 2017 (Hıristiyan takvimine göre) Ankara’da İstiklâl Marşı Derneği tarafından “Tek dil olmadan tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak olmaz” serlevhalı bir seminer tertip edildi.

 

LA İLÂHE’NİN LA’SI

Bizi cehennem ateşinden kurtaracağına inandığımız söz “la” ile bir olumsuzlamayla başlar. Bu demektir ki insanoğlunun dünyada geçen hayatı varlıkla yokluk arasındaki sınırın nereden geçtiğini bilmekle şartlandırılmıştır.
 

Felaha Ermenin İlk Şartı İstiklâl

İstiklâl fikri münferit olarak işimize yaramayan, işlevi olmayan bir fikir. İstiklâl düşüncesi bir mensubiyet bağıyla anlama kavuşan bir düşünce.

Hanyasız Konya’ya Konya Demeyenlerdeniz

Türk iseniz Hanya’yı hesaba katmadan Konya’ya sahip çıkamayacağınız kafanıza dank etmiştir. Sizin millî varlığınızın en önemli parçası Hanya’nın Konya’dan önce Darü’l İslâm’a duhul eylediği gerçeğidir.

KOKAKOLANİZASYONUN İMDADINA YETİŞEN LÖPENİZASYON

... Birkaç gün sonra Fransa’da devlet başkanlığı ikinci tur seçimi yapılacak. Merak edilen şey seçimi kimin kazanacağından çok adaylardan birinin yüzde kaç oy alacağıdır. Merak konusu olan Jacques Chirac değildir.

Kür Tale Viame Leka Dın

Önce kadınlığın, ameleliğin, Aleviliğin, Kürtlüğün ortaya nasıl iseler öyle çıkmadığını, çıkarılmadığını ve dikkatlerin kadınlar, ameleler, Aleviler, Kürtler bakımından iyi olanın hangisi olduğuna çevrilmediğini vurgulamamız gerek.