İstiklâl Marşı Derneği, İstiklâl Marşının kabulünü sağlayan meclis ile Lozan’ın kabulünü sağlayan meclisin aynı meclis olmadığını vurguluyor. Ve diyor ki biz ‘İstiklâl Marşı’ Derneğiyiz. ‘Lozan’ derneği değiliz. Bunun Sevr’in tercih edilmesi anlamına gelmeyeceği besbelli. Ama bildiğimiz şey şu: Eğer İstiklâl Marşı metin olarak ortaya çıkmamış olsaydı, biz ‘Türkiye’ diye bir yeri tarif edemeyecektik. Ve sonuçta Müslüman’ın sözünün geçtiği yer, aynı zamanda onun ibadet edebildiği yer olduğu gerçeğinin gereğinden de mahrum kalacaktık. İstiklâl Harbinin galibinin kim olduğunun tespitini amir İstiklal Marşı.
İstiklâl Marşı, Türk milletinin tarih sahnesindeki mevcudiyeti hususunda ısrar edişinin belgesidir.
biz eğer yazımızı geri alabilirsek bu her şeyimizi geri aldığımızın da ispatı olacak.
"'Eğer bizi Avrupa Birliği'ne almazlarsa Kopenhag Kriterleri'ni Ankara Kriterleri yapar, yolumuza devam ederiz' demek, 'biz gâvurlaşmaktan asla caymayacağız...
Türkiye’de yaşayan insanlar Türk topraklarının akıbeti konusunda Türkiye dışında alınmış kararlara katılarak sadece kötü olabilirler.
Yani insanlar yaptıkları her şeyde “bu Türkiye için” diyebiliyorlarsa, Türkiye’nin dünyada herkesin “vay canına” diyebileceği bir ülke olmasına mani olacak hiçbir şey yok.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım demek, şu demektir: Hele vurmaya yeltenilen zincir bize gösterilsin; o vakit görelim Mevlâm n’eyler. Kaderime razıyım, yani esarete razı değilim.
"İstiklal Marşı Derneği, ‘ben Türk değilim, ama bu topraklarda benim de hakkım var’ diyenlerin havalarını alması için kurulmuştur."