Millet olarak bizim varlığımıza kastedenler elimizden birçok koz diye tutuğumuz şeyi aldılar. Yani bunu hesaba katmamız lazım. Yani bizim dünyada iki sistemi olan müzikten birisi olan Türk müziği elimizden alındı. Yani yok edildi. Bunun bir şekilde şahsiyetimizle, milli varlığımızla bağını işaret etmek gerekiyordu. Başka bir yol yoktu. Bir de Türkiye'de insanların ilgilerinin çok gevşek, yalama olduğu bir ortamda şarkı söyleyebilmek de iyi bir şeydir. Bunu da göstermek lazım. Yani şarkı bile söyleyemeyen insanların neye yaradıklarını doğrusu merak etmelidir.
İstiklâl Marşı, ‘eğer Müslüman vasıflarına sadık kalırsa, Türk milleti tarihten silinmeyecek’ diyor.
Türklerin din gününde yüzüne bakılmayanlardan olmamaları onların yüzüne hilâlin gülmesi şartına bağlanmıştır.
Türkiye’de yaşayan insanlar Türk topraklarının akıbeti konusunda Türkiye dışında alınmış kararlara katılarak sadece kötü olabilirler.
"Türkiye'de, İstiklâl Harbi’ni kaybedenler bir an pes etmedi, İstiklâl Harbi’ni kazananlar bir an söz sahibi olmadı."
"Hiçbir zaman haklı bir hareketin büyük sayıda destekçisi olmayacaktır. Senin ısrarcı oluşun, senin kavi oluşun konusunda bir
Bizim ilk yapacağımız şey başta kendimiz olmak üzere merkezden muhite gâvurun dişini kıracak bir gıda haline gelmek.
"İstiklal Marşı Türk milletinin tarihten silinişi karşısında bir duruş ve bir ısrardır.
Türk diye adlandırılan insanlar tarih sahnesine çıktıkları zaman ilk işleri Kâbe’nin güvenliğini temin idi.