Eğer Osmanlı Devleti bir duraklama devri yaşadığında ve Osmanlı Devleti’nin çöküşü son derece yavaş ve son dakikaya kadar hasımlarını korkutan bir şey olarak, endişe içine salan bir şey olarak vuku bulmuşsa bunda doğrudan doğruya Türk kadınlarının sadece payı değil, etkisi var. Onlar hem cepheye gönderdikleri eşleri ve oğulları, hem de sosyal hayatın çekilip çevrilişinde helal-haram sınırını gözeten ve bu konuda kaideleri yerine oturtan kişiler olarak işi yürüttüler ve bundan Türk milleti kazandı.
Türkçede göğüs dediğimiz şeyin bir adı da “iman tahtası”dır. Biz Türkler bir şeye göğüs gerdiğimiz zaman zulmün, cehaletin, küfrün rağmına bir duruşu seçmiş oluruz.
"Osmanlılar ne Almanya ne de Fransa ile savaştılar; Haçlı ordularıyla savaştılar
"Bugün geldiğimiz noktada, İstiklâl Harbi'nin mağlupları, İstiklâl Harbi'nin kazanılmış
"İstiklâl Marşı, 'eğer Müslüman vasıflarına sadık kalırsa, Türk milleti tarihten silinmeyecek' diyor.
Türkiye’den bütün insanlığın hayrına bir hareket doğacağına inanmıyorsanız İstiklâl Marşı Derneğiyle irtibatınızı kesin.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım demek, şu demektir: Hele vurmaya yeltenilen zincir bize gösterilsin; o vakit görelim Mevlâm n’eyler. Kaderime razıyım, yani esarete razı değilim.
Birileri kendilerini bir şekilde göstermeye çalışabilir ama siz hangi tabiattaysanız...