"Bizim burada, itikadî bakımdan başkalarının bir şekilde imreneceği insanlar olmamız zarureti var. İtikadî haslete ermek, isteyenin, arayanın göreceği ve fark edeceği biri olmakla mümkündür. Müslümanlık iyinin fark edilmesi ve bu tefrikin yerine hiçbir şeyin konulamayacağının anlaşılmasıdır."
"Hayatımızın tanzim edilmesine itiraz etmediğimiz sürece asıl nizam vericinin Allah olduğunu unutmuş oluruz."
İstiklâl Marşı baştan sona 41 mısra boyunca bir şey söylüyor. Bunu acaba kime söylüyor?
“İstiklâl Marşı’nın Anayasa’dan çıkmasında bir mahzur yok.” diyen herkes Türkiye’nin bir birim olarak, bir ülke olarak varlığından vazgeçmiş demektir.
"Türkiye hiçbir meselesini, trafik meselesi de dâhil olmak üzere, millî mutabakat temin etmeden çözemez.
"Türkiye'de 80 sene sonra tekrar bu toprakları gasp etmek isteyenlerin önündeki yegâne engel İstiklâl Marşı Derneği'dir. Diğer engellerin tamamı tasfiye edildi. İstiklâl Marşı Derneği son ocaktır."
Biz hak edilmiş şeyi elinde bulunduran bir milletiz, neyi hak ettiğimizi bilmemiz lâzım.
İstiklâl Marşı, İstiklâl Harbi’nden önce ve onun kazanılması için yazıldı; buna bir katkı ya da destek olmak üzere yazıldı. Yoksa işler bittikten sonra hikâye olsun diye değil.