Kabulünün 40. yıl dönümü münsabetiyle İstiklal Marşımız ve Mehmet Akif

İstiklâl savaşımızın en zorlu günlerinde, manevi cephede yapılmış olan büyük ve muzaffer savaşın eşsiz kahramanı cennet mekân Mehmed Akif Ersoy'un Türk milletine baha biçilmez bir hediyesi olan İstiklâl Marşımız bundan tam kırk yıl önce 25/Mart/1921 (12/Mart/1337) tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisince resmen kabul edilmiştir.

Meşhur sinema artislerinin günlük hayatlarının en küçük teferrüatına kadar günü gününe okuyucularına bildiren (bir-ikisi müstesna) gazetecilerimizde eşsiz eseri ve büyük yaratıcısını, bu yıldönümü vesilesiyle saygıyla anacak yazılar aradık. Keza: James Dean'ı Sevenler Cemiyeti kuran gençlerimizden, Kültür Derneklerimizden ve Maarif Bakanlığından yurt ölçüsünde bir anma hareketi bekledik. Fakat maalesef bu hususta en ufak bir teşebbüse rastlamadık. Hemen bütün dikkat ve alakasını spor toto'ya teksif edenler: Türk Milletinin, İstiklâl savaşına hazırlandığı günlerde milleti manen silahlandıran milli şairimiz ve onun İstiklâl savaşı heyecanlarını terennüm eden şiirini yad'a vakit bulamadılar.

Şimdi, ümidimiz 27/Aralık/1961 tarihinde. Büyük, şairin, dev sanatkârın, şecive numunesi Akif'in 25. ölüm yıldönümünde onun şanına layık anma törenleri tertip etmekle bu ihmalimizi telafi etmeliyiz.

Milli Mücadelede, ilk Millet Meclisine Bursa mebusu olarak iştirâk etmiş olan Mehmet Akif; İstanbul'da Amerikan mandası'nı isteyen gazeteci ve sözde münevverlere karşı amansız bir mücadeleye girişmişti. Durmadan yorulmadan Anadoluyu karış karış geziyor, halkı irşad ediyor, bedbin gönüllere ışık saçıyor, kalplere ümit ve kuvvet aşılıyordu.

“Bizi mahvetmek için tertip edilen Sevr muahedesi paçavrasını asil endişesi izale edilmiş olan büyük şair üç gün içerisinde İstiklâl Marşını meydana getirdi. 17/Şubat/1337 de ilk defa neşredilen şiir Şanlı Ordumuza ithaf edilmişti.”

12/Mart/1337 (25/Mart/1921) Cumartesi günü muhterem üstadımız Karesi (Balıkesir) Mebusu Hasan Basri Çantay hazretlerinin; “Bütün Meclis'in ve halkın takdiratını celbeden Mehmed Akif beyefendinin şiirinin tercihen kabulünü teklif ederim.” Mealindeki takriri büyük bir çoğunlukla kabul edilmekle beraber Konya mebusu “milletin ruhuna tercüman olan iş bu İstiklâl Marşının ayakta dinlenilmesi” şeklindeki teklifiyle tekrar Hamdullah Suphi tarafından okunmuş ve alkışlar arasında ayakta dinlenilmişti.

Tam kırk senedir, milyonlarca Türke her gün biraz daha artan bir heyecan kaynağı olan İstiklâl Marşımızın yaratıcısının hatırasını saygiyle anmayı milli bir borç biliriz.

Mekânı cennet olsun.

Ahmet Yazıcıgil, Hilal Dergisi, Ağustos 1961, s. 18

Millî marş...

San'atkâr elinde kalem, dokunduğu yerden nur çıkaran bir peygamber asasıdır. Fakat, dokunduğu yer, ya bir kuru taş olmalı, ya bir kara toprak.

""Şiir bitince tekrar okunmasını" bağırarak teklif etti. Şiir bir daha, bir daha... Tam dört defa okundu ve mebuslar ayakta dinlediler."

Dostlarım dinlemekle yetinmedim, o günlerde Ankara’nın savaş ve siyaset hayatının içine bir de sanat fırtınası düşmüştü. Meclisi, ordusu sağlam kurulan yeni devletimizin

Yaşar Çağbayır - İstiklâl Marşı'nın Tahlili

Eylül 1920 günü, ortalık ağarırken ilerleyen süvarilerimiz, yükselen güneşin tatlı ışığı altında İzmir’i bir tablo gibi gördüler. 2. Süvari Tümeni, Alsancak ve

Niçin bir millî marşımız yok?

Yusuf Ziya Bey, millî bir marştan mahrum oluşumuzdan en büyük teessürü hisseden bir zat olduğu için, bu bahis etrafında bize umumî alâkayı davet edebilecek şeyler söyledi.

Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-

Gazetenin tarihinin 1940 olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nde Ezan-ı Muhammedî’nin  1932’den 1950’ye kadar okutulmadığını düşünürseniz İstiklâl Marşı’nın niçin “parçalanmak suretiyle” sansür edildiğini anlamak zor olmaz.  

İSTİKLÂL MARŞI

Avrupalıların (Hymne national)  dedikleri milli nağmeler,  milletin vicdanından, ilhamlarından doğan ve en samimi heyecanları ifade eden terennümlerdir.

İstiklâl Marşı Bestesi Üstüne Düşünceler

Bilindiği gibi İstiklal Marşımızın milli marş olarak Türkiye Büyük Millet Meclisince kabulü 12 Mart 1921 tarihine rastlar.

FİKRET’İN AZİZ HATIRASI

Fikri kavmiyeti telin ediyor Peygamber, diye bar bar bağıran Akifi milliyetperver bir adam sayıyorlar...