İstiklâl Marşı’nın yazıldığı 1921 yılında ırk (fr. Race) denilince karakter türdeşliğine sahip olanlar anlaşılırdı. Hal ü hazırda ırk kelimesinin lugavî manâsı budur. Piyasaya henüz Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi çıkmadığı o günlerde haydi haydi öyleydi. Öylesi bir bağlamın yansıttığı anlamda dünyanın görmezlikten gelemeyeceği bir İslâm ırkı nasıl o zaman da var idiyse; şimdi de vardır. Bu ırkın kahramanlığıyla temayüz ettiği inkâr edilemeyen mensuplarına Türk denmiştir. Türklerin din gününde yüzüne bakılmayanlardan olmamaları onların yüzüne hilâlin gülmesi şartına bağlanmıştır.
Diline Doladığıdır - 98
Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra İstiklâl Marşı sanki bir vitrin malı gibi algılandı; ne dediğine hiç kimse kulak vermedi.
Diline Doladığıdır - 174
Kaç yüz yıl oldu ki, “Türk olsaydı Türkiye’ye bunu yapar mıydı?” sorusunu sorduran idarecilerimize alkış tutarak yaşıyoruz.
Diline Doladığıdır - 142
İstiklâl Harbi’ni, “Ben bu toprakları gâvura yedirmem.” diyen bir avuç insanla kazandık.


