"Osmanlılar ne Almanya ne de Fransa ile savaştılar; Haçlı ordularıyla savaştılar. Hem Niğbolu’da hem de Haçova’da karşılarında Haçlı orduları bulunuyordu. Yani Türklerin mağlup ettikleri orduların hepsi Haçlı ordularıydı. Ama her halükarda Avrupa’da yaşayan Hıristiyanlar Türk’ün muvaffakiyeti yüzünden yaşama şartları zor, toprağı nispeten verimsiz Avrupa’ya hapsolmak mecburiyetinde kaldı. Sırf bu sebepten modern dünya tarihi Türkleri merkeze almadan yazılamaz. Türk’ün merkezdeki yeri inkâr edilerek yazılmış dünya tarihlerinin hepsi aklı evvel birilerini kandırmak, bütün insanları aldatmak üzere yazılmış sahtekârlık belgeleridir."
"'Eğer bizi Avrupa Birliği'ne almazlarsa Kopenhag Kriterleri'ni Ankara Kriterleri yapar, yolumuza devam ederiz' demek, 'biz gâvurlaşmaktan asla caymayacağız...
1982 Anayasası’nda İstiklâl Marşı’nın zikredilmesinin bir tek açıklaması olabilir: İstiklâl Marşı’nda dile getirilen şeylerin mevcudiyetinin ortadan kalkması tehlikesi barizdir.
"Türkiye Mekke ve Medine'yi korumaktan aciz düşen insanların söz geçirebildikleri yegâne saha olarak doğmuştur.
İşler Türklerin Türkleri itaat ettirmesiyle yürümez. Ve zaten bu bir karakter olduğu için, bu bir tarihi rol olduğu için ‘eğik boyun’la bu rolün ortaya çıkmasına imkân yoktur.
"Din gününü, hesap gününü hesaba katmadan da Müslümanlıkla iştigalimiz bahse konu edilebilir.