"Türk milleti XIII. asırda doğmuştur ve bu doğumda ebeliği Yunus Emre yapmıştır. Biz ne Özbek, ne Tatar, ne Kırgız, ne Türkmen, ne de Azerî’yiz; biz Türk’üz! Nedir bizi bu irtifaa çıkaran? Türk isek, Türklüğümüzü gâvurlara göz açtırmayarak kazandık. Bizim dilimizde ‘serbest’ diye bir kelime var. Ne demek bu? ‘Başı bağlı’. Başı nereye bağlı? ‘Şeriata bağlı’. Bir insan ancak Müslüman olduğu takdirde serbest olabilir. Türklük budur."
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
"İstiklâl Marşı Derneği üyeleri olarak yerimizi -Rasûlullah'ın emrine uyarak,
"Türklük Sünnilik ve Hanefiliktir. Sünni olan 'Türklükle alakam yok' diyemiyor.
Biz diyoruz ki Tanzimat sonrasında Türk Milleti’nin varlığına yönelmiş tehditler başlangıçta lisana dair tehditlerdir.
Türkiye, Türklerin üstünlüğünün inkâr edilemeyeceği şartların alenen fark edildiği bir ülke haline gelmedikçe, içinde yaşanmaya değer bir ülke olamaz.
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
"İstiklâl Marşı Derneği üyeleri olarak yerimizi -Rasûlullah'ın emrine uyarak,
"Türklük Sünnilik ve Hanefiliktir. Sünni olan 'Türklükle alakam yok' diyemiyor.
Biz diyoruz ki Tanzimat sonrasında Türk Milleti’nin varlığına yönelmiş tehditler başlangıçta lisana dair tehditlerdir.
Türkiye, Türklerin üstünlüğünün inkâr edilemeyeceği şartların alenen fark edildiği bir ülke haline gelmedikçe, içinde yaşanmaya değer bir ülke olamaz.
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
"İstiklâl Marşı Derneği üyeleri olarak yerimizi -Rasûlullah'ın emrine uyarak,
"Türklük Sünnilik ve Hanefiliktir. Sünni olan 'Türklükle alakam yok' diyemiyor.